İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TÜRK'E DURMAK YARAŞMAZ

YAYINLAMA:

Atkınızla ayakkabınızı silmezsiniz, değil mi? Neden? Yakışık almaz da ondan. Çünkü atkınızın “kendine göre bir haysiyeti” vardır. İnsanlar için de öyle. Herkesin kendine göre onur ve saygınlığını koruması toplum düzeni için şarttır. O “gerekli duruş” bir kere elden gitti mi kolay kolay geri gelmez. Öğretmen sınıfa girince öğrenciler ayağa kalkar. Saygı belirtisidir. Ama aynı öğretmenin okul merdiveninden inerken kayıp poposunun üstüne düştüğünü, çocukların gülüştüğünü düşünün. Aradan yıllar geçse, mezun olsalar, sokakta karşılaştıklarında elini öpseler de akıllarına ilk gelen “popoüstü oturmuş öğretmen” görüntüsü olur.

Vakar dozunun yüksek olması beklenen meslekler için “karizmayı çizdirmemek” özellikle önemlidir. Belirgin rütbe düzeniyle askerlik onların başında gelir. En kalender generalin bile pijamayla evin önüne çıktığını görebilir misiniz? Darbecilerin toplum düzenine verdikleri fiziksel zarar çabucak giderilebilir. Meclis binası onarılır, devrilen sokak direkleri dikilir, ezilen otomobillerin yenisi alınır. Ama insanlardaki onur hasarı? Adam gibi direnen çoğunluğun yanı sıra sinenler, sıvışanlar, yalvarıp yakaranlar oldu. Pijamalı değil, yalınayak başı kabak denilecek kılıkta kelepçeli generaller, amiraller sıra sıra dolaştırıldı. Askere en dargın olduğumuz günlerde bile üniforma görünce sevgiyle karışık bir saygı dalgası içimizi yalar geçerdi. Şu netameli dünyada o sağlıklı duygunun tastamam yerine gelmesi ne kadar sürecek dersiniz?

Darbe gecesi anılarının ekranlarda sunumu TV dizilerini andırmaya başladı. Serde tiyatro yazarlığı var ya; beni en çok diyaloglar ilgilendiriyor.Marmaris’teki otele saldırı hazırlığı yapılırken baskıncılara söylenene bakın: “Cumhurbaşkanı’nı alıp geleceksiniz.” Sanki manavda unutulmuş poşet getiriliyor. Eski futbolcu Tayyip Bey’in hâlâ maşallahı var. Dirense ne olacak? İki üç kişi koluna girip buyur edemez. Herhalde bütün ekip karga tulumba götürmeye kalkacak Türkiye Cumhuriyeti’nin başındaki kişiyi.

Otelin dışındaki Rambo’lara verilen emir de ilginç: “Boş durmayın. Sağa sola ateş edin.” Tam şenlik! Ama niye yalnız sağa sola? Öndeki arkadaki Marmarislilerin başı kel mi? Bir de, merak ettim: Ekranlarımızdan taşan silahların yaktığı mermilerin ortalama fiyatını biliyor musunuz? Darbe başlangıcından bu yana toplam mermi maliyeti tahminen ne kadar acaba? Hadi, boş durmayın. Hesap yapın.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...