İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SUÇ VE CEZA (*)

YAYINLAMA:

Hukukun temel ilkelerinden biri suçun şahsiliği ise diğeri de suç ve cezanın orantılı/dengeli olması gereğidir. Anayasamızda ve Türk Ceza Kanununda da bu iki konu güvence altına alınmıştır. Şimdi diyeceksiniz ki “yahu spor sayfasında hukuk dersi mi vermeye başladınız ?” aslında haklısınız işimiz hukuk değil spor ama hayat bazen böyle hoş sürprizler de yapıyor. Geçen hafta Konya’da Süper Kupa Finali öncesinde ve maç sırasında yaşananları gazetemizde ayrıntılarıyla okumuştunuz. Döner bıçaklı, palalı kavgalar, Konya Meydan Savaşı, yaralananlar, kırılan cam çerçeve ve sahaya atılan onlarca meşale, maytap ve Bengal ateşi ile maçın durması hatırınızdadır. Futbol Federasyonunun bu olanlar karşısında verdiği cezalar açıklandı. Bir miktar para cezası ve Galatasaray’ın sahasının bir maç için seyirciye kapatılması duyulunca kızılca kıyamet koptu. Tribün olaylarını kontrol altına almak ve kayıtlı seyirci uygulaması için düzenlenen “Pasolig” uygulaması Konya’daki maçta geçerli olmadığı için, suça karışanlar tek tek tespit edilemediğinden (!) tribünleri tamamıyla cezalandırma yoluna gidildi. Bu gelinen noktada yazımızın giriş paragrafını tekrar okumanızı rica ediyorum.

Seyrantepe’deki stadyumdan kendi bütçesine göre kombine kartını alan ve özlemle bu hafta sonu oynanacak maçı bekleyen binlerce kişi, Konya’da kimin yaptığı belirlenemeyen (kamera ve yüz tanıma sistemleri boşa kurulmuş demek ki) saha olayları sebebiyle mağdur edildi. Gerçi Galatasaray taraftarının “sulu derbi”de yaptıkları, Volkan Demirel’e atılan votka şişesi, Soma’daki Süper Kupa Finalinde yaşananlar gibi birçok sabıkası olsa da böyle toptan bir uygulama galiba futbol tarihimizde ilklerden. Hani suç ve ceza kişiseldi, şahsiydi ? Hani suça verilecek ceza orantılı olmak zorundaydı? Bu mu şahsilik? Bu mu orantılılık ?

Spor Polisi ve yayıncı kuruluşun kamera kayıtları incelendiğinde olaya karışanlar şıp diye bulunabilecekken Futbol Disiplin Kurulu’nun bu kararı; Turgay ŞEREN gibi bir beyefendinin adının verildiği sezonda, futbolseverler olarak bizleri ve spor kamuoyunu başımıza daha neler gelebileceğine dair endişelere sevk etti.

SPOR KONSEYİ önerimizin boşa olmadığını, Türk Sporu’na dair iğneden ipliğe ne varsa masaya yatırılması gerektiğini, kamu otoritesinin toplumun gerilmemesi, toplumsal olayların tetiklenmemesi için çok dikkatli olması gerektiğini daha ilk haftadan görmüş olduk. Yaşadığımız hassas süreç içerisinde elimizden geldiği kadar uyarı görevini yapmaya ve konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. (*) Dostoyevski’ye Raskolnikov’a ve Sonya’ya selam olsun

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...