BAYRAMIN MÜBAREK OLSUN EY AZİZ VE CESUR MİLLET!
Nice bayramlar geçirdik, nice bayramlar kutladık ama hiçbiri bu kadar özel olmamıştı. Bu bayram tankların, zırhlı araçların, atak helikopterlerinin, F-16 savaş uçaklarının karşısına bayraklarıyla dikilip kanlı bir darbeyi bastıran yüce bir milletin yazdığı destan ile kutlanacak.
Önce bu destanı dostlarımız bile anlamadı veya anlamak istemedi ama şimdi hepsi pişman. Tabii ki işin içinde biraz da kıskançlık, haset var. Dünyada modern zamanlarda topun tüfeği karşısına çıkıp hakkını savunacak bir başka millet yok ki. Onun için Atatürk’ün “Ne Mutlu Türküm Diyene!” sözleri hem bir kat daha değer kazanıyor, hem de bu ülke insanının aziz değerlerini nasıl koruduğunu gösteriyor.
Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu millet ve bu ülke yüce değerlerine ve hakka sahip çıkmasını öğrenmiş ve eskiden darbeler ezanları sustururken, bugün ezanlar ve salalar bir darbeyi susturabilmiştir. Bu asla unutulmamalıdır.
Bu milletin harcının ne kadar değerli olduğu yaklaşık 3 milyon Suriyeliye ensar olmasından zaten anlaşılmıştı. Dünyanın hiçbir yerinde 3 milyon sığınmacıya 5 yıl “en iyi şartlarda” bakabilen, onlara yaklaşık 22 milyar dökebilen ve bundan hiç de gocunmayan aksine bundan övünç duyan kalbinde yalnız iyilik, merhamet ve sevgi olan bir başka millet var mı? 10 bin sığınmacıya bile türlü yollarla kapılarını kapayan bir “medeniyetler abidesi” Avrupa var… Halleri ortada.
Türkiye şimdi de yalnız dünyanın dört bir yanında düşene, darda kalana yardım etmekle kalmıyor terör pençesinde inleyen Suriyelilere de kendi ülkelerinde merhem oluyor. DAEŞ’e karşı Özgür Suriye Ordusu ile kuzey Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat Kalkanı operasyonu büyük bir başarıyla sürüyor ve yalnız sınır bölgelerimizi değil, Suriye’nin içi de bu musibetten kurtuluyor.
Kuşatma altındaki Gazze’ye rahatlama getirdik. Bu bayram da geçen bayram gibi gemi dolusu yardım gitti. Afrika’da, Balkanlarda, Asya’da Diyanet sayesinde kurbanlar kestik ve fakir fukarayı sevindirdik.
PKK terörü dâhil ülkemizin dört bir yanında bu insanlıktan nasibini almamış yaratıklarla savaşmaya devam ediyoruz, şehit ve gaziler veriyoruz. Ama biz yine de insanlığımızı, merhametimizi kaybetmiyoruz. Erdoğan sayesinde politikalarımıza “insanlık” ve “değerleri” de katarak zenginleştirdik ve dünya insanının yüksek çıkarlarını gözeterek hareket ediyoruz.
İşte bütün bunlar Temmuz 15’de yazılan destanın mayaları. Bundan sonraki görevimiz hak ve adalet terazisinin şaşırtmadan FETÖ belasını devletten ve milletimizin sinir uçlarından temizlemek. Kurban Bayramınız kutlu olsun ey cesur ve asil millet! Bütün şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde hala buradayız, şehitlere rahmet, gazilere acil şifalar.
