TENZİLE TEYZENİN ÇOCUKLARI! CEHENNEMDE YANIN.

Televizyonda ana haberde izliyorum.

Nereli olduğu umurunda değil.

Tenzile teyze, 68 yaşında, bir elinde bastonu, diğer kolunda polis arkadaş, gözü mosmor, suratı yara bere içinde, şikayetçi olmaya karakola gidiyor.

O yaşta, sendeleye sendeleye zor yürüyor..

Kalbim çat diye ses çıkarıyor.

Polis kardeş tam polis gibi soruyor. Sanki sesi telefonda gibi, aloooo der, gibi..

Acıtıyor beni.

O soruyor.

O da anlatıyor.

Seni kaç senedir dövüyor teyze?

55 yıldır yavrum..

Ne ile dövüyor?

Sopa ile dövüyor yavrum, bugün parmağını gözüme soktu çıkarmak istedi, ben kafamı böyle döndürdüm yavrum, çıkaramadı, sinirlendi yumruk attı.

Neden dövüyor?

Hiç yavrum, olmayan sebeplerden.

Artık dayanamadın mı?

Dayanamadım yavrum.

Diyor..

Hesap yapıyorum....68-55=13

Bu cani ile Tenzile teyzeyi 13 yaşında evlendirmişler. Bu caniden 3 çocuğu olmuş ..

Çocuklar büyümüş, analarını her gün döven babaları ile başbaşa bırakıp, ekmek derdine Almanya'ya yerleşmişler. Olsun bizim karnımız doysun, hayat böyle tatlım! Her çocuk yuvadan uçar, tatlım, babamız ananızı döve döve bir gün öldürür, eeeeee! Napalım hayat bu... Herkes kaderini yaşar! Demişler... Çekip gitmişler..

Kadına baktım baktım...

Nasılda tonton, Tenzile teyzeyi ekrandan çekip, evime almak, sarılmak arzusu ile düşüncelere daldım gittim..

Bu adama ne ceza versek az..

Gebersin! İnşallah dedim..

72 yaşında, hapise atsınlar, gün yüzü görmesin, orada çürüsün, ölsün dedim.

Adamın sadece ölmesini istiyorum.

TENZİLE Teyze... Neden bu kadar sabrettin, canını acıtan adamın yanında hangi çaresizlik seni oturttu dedim, bak gözünü oymak için parmağını gözüne sokuyormuş, çıkartmak istiyormuş dedim.

KOMŞULARA... Hiç mi duymadınız, 55 yıl dayak yiyen, nine olan kadını, karı koca arasına girilmez diye seyrettiniz mi, diyorum.

YA ÇOCUKLARA...

Hayat ödetir, unutmayın..

Anasına acımayana Allah da acımaz diyorum.

Asıl yar, "Yaradan'"dır, gerisi "yaralayandır" diyorum..

Yaşlılarını sokağa atan, çocuklarına tapanlardansınız sizde, anladım diyorum.

Oysaki, Allah’ın sevgili her kulu, ana duasıyla cennete gider.

Cehennemde yanın! İnşallah diyorum.

Ey, dünyaya gelmesi lüzumsuz, Tenzile teyzenin evlatları.

Kendinize gelin, merhamet edin. YARADANIN SİZE FARKETTİKLERİNDEN DAHA ÇOK AĞLAYACAKSINIZ ..

İnşallah.

Yoksa, çok utanmazsınız, diyeceğim.

Annenizden önce bir, ÖLSENİZ ! diyeceğim.

Funda'ya takılanlar.

.........Demet ve kocası, İbrahim boşanıyorlarmış. Yıllardır süren şehir efsanelerine son noktayı koymak istemişler. İkisi de ünlü, tanınmış insanlar, haliyle haber olmuşlar. Kadın, 5 milyon maddi, 5 milyon manevi, toplam 10 milyon tazminat istiyormuş .. Maddi tazminatı anlarım, sende var tatlım, aradan yıllar geçti, senin şansın olacak ama, kadın olarak aldığım yaş, bana zarar verecek.. Yani sana şans olarak dönecek durum, bana şansızlık olarak dönecek. Sen bu parayı vereceksin, tamam mı tatlım...... Tamam da burada manevi kısmı ne, bunu anlayamıyorum.. Manen beni incittiysen, maddi olarak karşılığını niye alıyorum ki. Erkeklerin canı, manevi olarak acıtılmaz mı? Hep maddiyatla mı acır? ..Ya da kadınlar erkekleri hep para ile mi acıtmak ister?

Bildiğim 2 şey var.

Aldatılan kadınların, ortak davranış biçimi var... Madem ki sen beni aldattın, canımı acıttın... Bende senin canını para ile acıtacağım... Para ver..

Aldatan erkeklerin, ortak davranış biçimi var... Para umuru değil.. Al para.

Valla böyle..

Galiba...

Erkekler kadınları yeterince sevemiyor..

Kadınlarda erkeklere asla aşık olmuyor.

Öyle ise! "AŞK" nedir sormuyorum.

"AŞK" ne değildir diye soruyorum.

1 karış hayat.

........Bazen 1 karış kadın gibisin, bazen boyun 1 karıştan fazladır, bazen ayakların 1 karış, daha büyüktür, bazen hayatına 1 karıştan fazla erkek girmiştir, bazen 1 karış bir ana gibisin, bazen 1 karış iyi bir evlat gibisin, bazen orada burada 1 karış ağlarmış gibi yaparsın, bazen 1 karış yalancısın, bazen 1 karış yağcısın...

Sözün özü tatlım...1 karış bir fanisin.