İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

EĞİTİM ŞART!

YAYINLAMA:

Cem YILMAZ’ın ürettiği bir reklam karakterinin klişe sözüydü “ Eğitim şart!” Gerçi o başka bir gerekçeyle söylüyordu ama çok haklıydı. Eğitim şart! derken.

Yurt dışında yaşayan ve futbola meraklı Türklerden oluşan bir mail grubumuz var ve bu arkadaşlarımız bulundukları ülkelerdeki Futbol altyapı-öz kaynak düzeni ile ilgili olarak bazı araştırmalar yaptılar, bu araştırmalar sonucunda da bazı değerlendirmelere ulaşıldı. Paris Clairefontaine ve Fransa’daki diğer altyapı eğitim sistemi başta olmak üzere, Güney Afrika’daki Ajax Cape Town Gençlik Merkezi, Meşhur La Masia Barcelona altyapı öz kaynak düzenin nasıl işlediğini, futbolcu havuzunun nasıl oluşturulduğunu ve planlama ile üretim aşamalarının ne şekilde gerçekleştirildiğine dair yapılan onlarca araştırma ve yazı gözden geçirildi. Ülkemizde de kulüp alt yapıları ve Altınordu/Seyid Mehmet ÖZKAN modeli incelenmeye çalışıldı.

Sorun

Ülkemizde spor kulüpleri yasasının bir türlü çıkmaması sebebiyle (Bununla ilgili de bir yazı hazırlamaktayız), Dernekler Kanunu’na göre yönetilen küçük-büyük tüm futbol kulüplerimiz ne yazık ki çağdaş bir organizasyona sahip değiller. Hal böyle olunca, ilk yatırım maliyeti yüksek, verim alım süresi nispeten uzun ve belli yüzdelerle ölçülebilir olmadığından Spor Kulübü Derneği Yöneticileri olan abilerimiz, amcalarımız bu işe (altyapı deyince bazıları su ve kanalizasyon işleri bile sanabilir) pek sıcak bakmıyorlar. Her şeyi Devlet’ten beklemek de genetik bir alışkanlığımız olunca sistem tıkanıyor maalesef.

Görev

Çözümsüzlük sarmalına girmeden şöyle pratik bir başlangıç düşünülebilir; Futbol Federasyonumuz topa girerek bu konuyu düzenleyebilir ve icra edebilir. Elindeki maddi imkanlar ve arkasındaki devlet gücü ile kuruluş kanununun kendisine verdiği yetkiden hareketle (1. Maddedeki “teşkilatlandırmak ve geliştirmek) Güzel Ülkemizin en az beş bölgesinde Futbol Liseleri açarak işe başlayabilir. Açılacak Futbol Liselerinde yatılı olan öğrenciler, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile hazırlanacak müfredatlarında yapılacak özel bir iki düzenleme ile hem eğitim-öğretim hayatlarını sürdürürler hem de yeteneklerine uygun bir futbol eğitimi alabilirler. 4+4+4 sistemindeki son iki dilim (sekiz sene) kariyerlerini oluştururken okuldan kaytarmak, dersleri asmak vb. sıkıntıları da giderecek ve hem beşeri ilimlerle hem de sporla-futbolla iç içe bir hayat sürmelerini sağlayacaktır.

Hamle

Kurulacak Futbol Liselerine atanacak olan sportif direktörler de yıllarca bu işe gönül vermiş Yılmaz VURAL, Güvenç KURTAR gibi pro lisans sahibi isimler olursa kamuoyu tarafından bir olumlu ön kabul ile de işe başlanmış olacaktır. Öğleden önce lise müfredatı dersleri öğleden sonra futbol alt yapı eğitimi alan gençler, yetenekleri ölçüsünde Liglerimizde kendilerine yer bulacaklar ve milli takımlara aday olacaklardır. Okulların kuracakları takımlar, alt yaş grupları lig ve turnuvalarında deneyim kazanarak pişecekler ve piyasaya hazır hale geleceklerdir. Bilgisayar kullanmayı bilen, medeni cesaret sahibi, Türk ve Dünya edebiyatından eserler okumuş, genel kültürü olan genç futbolcularımız hiç olmazsa, maçlardan sonra kendilerine uzatılan mikrofonlara konuşurken cümle kurmakta zorlanmayacak ve “ önümüzdeki maçlara bakacaz” dışında bir iki kelam edebileceklerdir diye umuyoruz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...