2016 YILININ YORGUN ELLERİ!
2017'ye ne götüreceğiz?
Bu yazıyı yazarken, 2016 son suyunu veriyorum. Bile bile, anlaya anlaya.. Versem ne fayda olacağını, olmayacağını, hissede hissede.
Ellerim çok yorgun.
Su yorgun, eller yorgun.
Ben kendi adıma, yanıma hangi umutları almalıyım, bilmiyorum.
Kaldı mı onu da bilmiyorum..
Kişisel, kendime ait umutlarım işe yaramıyor biliyorum. Umutlarımın yetmez hali var onu da anlıyorum.
Hangi acılar peşime takılacak biliyorum.
Hangi düş kırıklıklarım peşime takılacak biliyorum.
Beynimin yorgun kıvrımlarında "LİNÇ" var, sonrası dost bildiğim yılanların koynumdan çıkması var.
Hatalarım, sinsice saklanmış mıdır acaba? Acaba nereye saklanıp gelecek benimle, endişem var.
Hakkında hiç iyi konuşulmayan bir yıl oldu 2016.
Sosyal medya, "2016, gidişin olsun, gelişin olmasın" "Allah belanı versin 2016" tarzı, yazılar, videolar ve benzeri paylaşımlarla dolu.
Vay arkadaş...
Ey! İnsanoğlu...
Bütün belalar, kötülükler senden geliyor.. Sen yaptın, sen ettin.
2016 dili olsa o da, insanoğluna "Senin Allah belanı versin"..
Yıl boyunca yaptığın onca kötülük, onca merhametsizlikten sonra utanmıyor musun, sadece rakamdan ibaret olan bana, demediğini bırakmıyorsun.
Kendini önemsemeyi bırak, kendini sevmeyi bırak, farkındalık palavrasını bırak, sadece kendin mutlu ol palavrasını bırak.
Ne kadar bencilsin, ne kadar tahammülsüzsün, ne kadar kötüsün, ne kadar merhametsizin..
Sadece bunu bil.
Zalim seni..
Kendi türüne, çocuklara, hemcinsine yaptığın zulüm yetmezmiş gibi, dünyada ki bütün canlılara zarar veriyorsun.
Senin yüzünden çocuklar büyüyemiyor.
Senin yüzünden hayal kuramıyoruz.
Senin yüzünden iklim, altüst.
Senin yüzünden yer kürenin ömrü biçiliyor.
Senin yüzünden deniz bitiyor.
Senin yüzünden kutuplar eriyor.
Senin yüzünden hayvanlara işkence ediliyor.
Senin yüzünden herşey!
2016 gitsinmiş !
Sen gitsen..
Sen değişsen.
Neden bu kadar kötüsün, düşünsem!
Bilsen!..
Anlasan!...
Ve vazgeçsen!
İnsanın değişeceği, merhamet et! Kalplerine merhamet bağışla!
Allahım! Dediğim bir 2017 yılı dileğiyle.
Funda'ya takılanlar…
... Jennifer Aniston bacım, "Medeni durumumdan eleştirildim, boşandığımda eleştirdim, mutsuz, çocuksuz, bir kadın damgası yemek beni çok üzüyor" demiş.
Ben feminist değilim, hiçbir şeyde "ist" durumum yoktur. Ama.... Kadın dünyanın en ünlü, en zengin oyuncularından.. Babası Amerika'nın en zengin dizi yapımcılarından... Yaz tatillerini "Spielberg amca" dediği, ünlü yapımcı, Steven Spielberg'in evinde geçirirmiş.
Röportajı okudum... Ve düşündüm, kadın dünyanın her yerinde aynı kadın mı? Her kadın evlenmeli mi? Her kadın ana olmalı mı? Evli, mutlu, çocuklu olma hali şart mı? Bunlar olunca, eleştiri oklarından kaçabilir misin?
Benim anladığım, sıcak bir aidiyet duygusu.. Bu aile olma haline çok yakışıyor.. Jennifer bacım, 2017’de bol şanslar.
... Ünlü oyuncu Murat Yıldırım, Faslı genç bir kadın ile evlendi.. Fas adet ve geleneklerine uygun yapılan, kına gecesi, salavat ve dualarla yapılan düğün videolarını Instagram sayfasında paylaştı. Vay sen misin paylaşan? Altına bir sürü eleştiri, hakaret dolu yorumlar yazmışlar. Sinirden köpürmüş Murat.. Demediğini bırakmamış.. Saygısızlar, kültürsüzler, cahiller diye vermiş veriştirmiş. Sizden utanıyorum demiş... Az bile demiş Murat... Merak etme tatlım... Allah belalarını verecektir.
