İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MERKEZ BANKASI'NIN BİR PARA POLİTİKASI VAR MI?

YAYINLAMA:

Son açıklanan enflasyon rakamları son yıllardaki en yüksek aralık ayı enflasyonuna karşılık gelmektedir. Merkez Bankası’nın hedefleri, bu şartlarda, her zaman olduğu gibi yine tutmadı.

Bir Merkez Bankası para politikasını (şu anki şartlarda bir para politikasından çok faiz politikasından bahsedebiliriz – DMD) neye göre belirler? Para Politikasının amacı nedir, bu amaç doğrultusunda hangi araçları kullanır? Açık ekonomi şartlarında kur ve sermaye rejimi ile para politikası arasındaki ilişki nedir? Bu soruları sormadan ve soruları da cevaplamadan mevcut para politikası fiyaskosunu ne teşhis edebiliriz ne de doğru politikaları önerebiliriz.

Bu köşede bir müddet bu konuları tartışacağım. Ama öncelikle kendi görüşlerimi bir özetleyeyim:

• Merkez Bankası’nın Mr. Derwish zamanından bu yana uyguladığı örtük ve açık enflasyon hedeflemesi kur ve sermaye rejimi ile çelişmekte, dalgalı kur rejiminin faydalarından istifade edilmesine engel olmaktadır.

• Merkez Bankası’nın Bankalar arası Para Piyasasında bir politika faizi veya bir faiz koridoru belirleyerek bütün ekonomiyi yönetebileceğini savunan görüş Yeni Klasik Keynesgil Sentez’e ait demode bir görüştür, 2008 Küresel Krizi’nden sonra bütün dünyada rafa kaldırılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

• Merkez Bankası, politika faizi belirleyerek piyasalara yön verme gayretini güderken kendisinin en önemli vazifesi olan TL arzı üzerindeki mutlak hakimiyetini kaybetmiş ve kendi para arzını kontrol etmekten aciz bir duruma düşmüştür.

• Dalgalı Kur Rejimi’nde en güçlü araç olan ve parasal taban kontrolüne dayanan Para Politikası alternatifi faiz – enflasyon hedeflemesi ile çöpe atılmış, nispeten etkinliği düşük maliye politikası ile ekonomi yönlendirilmeye çalışılmış ve doğal olarak başarısız olunmuştur.

• Enflasyonun ana ve asli sebebi parasal genişlemedir. Eğer para arzı kontrolden çıkar ve küresel finans piyasalarının spekülâtif rüzgârlarında hazan yaprakları misali savrulursa fiyat istikrarını sağlamak da tatlı bir hayalden öteye gitmez.

• Türkiye’de bugün gerçekleşen yüksek – düşük faiz tartışması meselenin can damarı değildir. Çünkü her ikisi de faiz hedeflemesini temel almaktadır. Bu da parasal kontrolün ve enflasyon hedeflerine ulaşmanın önündeki en önemli engeldir. Doğru olan Merkez Bankası’nın faizleri serbest bırakmasıdır.

• Merkez Bankası’nı bugün yöneten kadrolar meslekten profesyonel iktisatçı değildir, fakat farklı sosyal bilim disiplinlerinden gelmiş teknik finansal analize hakim kadrolardır. Bunun anlamı nettir: Küresel finans oligarşisinin isteği üzerine genel para politikası stratejisi çizmek için yeterli donanımdan uzak, ama bu oligarşi tarafından ödev olarak verilen küçük ayrıntılara dair problemleri çözmekte mahirdirler. Böyle olmasaydı Türkiye’de 1994, 2001 ve 2008 ve şimdi de 2016-17 krizlerinde hep aynı temel stratejik hataya düşmezlerdi.

Pazartesi “Bir Merkez Bankası nasıl kendi parasını kontrol etmekten aciz olur?” sorusunu yanıtlayacağız.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...