İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ALGI, KİTLE, MÜHENDİSLİK (I)

YAYINLAMA:

Bir süre gündem yazmaya ara vererek sizi küçük bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Çok sık kullandığımız “algı yönetimi”, “kitle psikolojisi”, “toplum mühendisliği” kavramlarını ve bize etkilerini anlamak için temel de bilmemiz gereken bir kronoloji var. Aslında her şey Freud ve onun Halkla İlişkilerin babası kabul edilen yeğeni Edward Bernays ile başlıyor.

Freud yaptığı çalışmalarla her insanın zihninde cinsel ve saldırgan güçler olduğunu keşfetti. Freud’a göre bu güçler kontrol edilmediği takdirde, bireyler ve toplum kaos içine sürüklenecekti. Her insanın zihninde gizli kalmış bir bölüm vardı ve bu bilinçaltıydı. Freud’a göre insan zihninin bilinçli olan kısmının, bilinçaltından haberi yoktu ve bu iki bölümü birbirinden ayıran bir bariyer olduğu için kişiler aslında içlerinden geleni açıklayamıyordu. Bu kapalı olan kısmı yani bilinçaltını anlamanın en iyi yolu rüyalardı.

Bu keşiften yola çıkan Freud, kitle psikolojisi (massenpsychologie) kavramını ilk olarak ortaya atan kişi olmuştur. Freud 1921’de yayınladığı Massenpsychologie und Ich-Analyse (Kitleler Psikolojisi ve Ben’in Analizi) adlı kitabında kendisinden önce de Le Bön (1895) ve McDougall (1920) tarafından ele alınan bir konuyu, daha kuramsallaştırmış, kalabalık ve kitle içerisinde bireylerin değişmesi olgusunu kendi perspektifinden irdelemiştir.

Freud’un ilk çalışmaları çevresi tarafından kabul görmemiştir, özellikle histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açmıştır. Bunu takip eden 10 sene boyunca Freud yandaş ve öğrenci bakımından yalnız kalmış çeşitli maddi sıkıntılar yaşamıştır. Peki, nasıl oldu da bir dönem bilim dünyasından dışlanan Freud, bir ekol kurucusu haline geldi? Bugün psikolojinin büyük ekollerinden olan Psikanalitik Psikoloji ekolünün kurucusu olan Freud’un bütün dünyada tanınmasında en büyük pay şüphesiz Amerikalı yeğeni Edward Bernays’dır.

Bernays 1891 yılında Viyana’da dünyaya gelmiş, 1 yaşındayken ailesi ile birlikte Amerika’ya göç etmiştir. Bernays, Sigmund Freud’un hem anne hem baba tarafından yeğenidir. Babası Bernays’ın aile şirketinde çalışmasını istemiş ama Bernays bu fikre hiçbir zaman sıcak bakmamıştır. Dayısı ile hiçbir zaman bağını koparmayan Bernays, Freud’a hayatı boyunda destek olmuş, onun kitaplarını İngilizceye çevirmiştir. Zaman içinde Freud’da yeğenin çabası ve yardımları karşılığında hiç sempati duymadığı halde kitaplarının Amerika’da basılmasına izin vermiştir.

Bernays kitleleri manipüle etmek için Freud’un fikirlerinin ilk kullanan kişidir. İnsanların içinde gizli kalmış irrasyonel güçler olduğu fikrinden çok etkilenmiştir. Bunu para kazanmak için manipüle etmeyi düşünmüştür. Bu işte o kadar başarılı olmuştur ki, “kalabalıkların zihinleri okuyan adam” olarak ünlenmiştir.

Bu girişti, Bernays’ın ne kadar başarılı olduğunu örneklerle bir sonraki yazımda yazacağım.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...