İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SAZDAN ADAM​

YAYINLAMA:

Kar yağmaya başlayınca herkesin içindekiler dışına çıkmaya başlar. Çocuklar kaydıraklarını alıp yükseklerden aşağıya kaymaya başlar. Babalar kardan adamlar yaparlar çocuklarına maharetlerini gösterirler. Savaş en masum şekliyle kartoplarıyla yapılır. Geçende nizami şekilde kartopu yapıp on kuruştan satışa sunmuş bir kişinin fotoğrafını gördüm. Girişim diye buna derim işte. Sanırım inceden kapitalizm eleştirisi yapıyordu ama olsun. Zira biz kızak almak yerine evdeki emekli tepsilerle yokuş aşağı kayan bir milletiz. Küresel sisteme işte böyle kafa tutarız. Biz bize benzeriz. Kimdir bu biz diyecek olursanız, ki deyin bence, sazı alırım elime.

Sazı eline alma deyimi bir konuda ahkama kesmeye başlamakla eş anlamlıdır ama başka bir şeyden söz edeceğim. 32 yıl sonra gönül coğrafyamızın Arnavutluk’unun Tiranına kar yağmış. O karı gören Arnavut kardeşlerimiz ne yapmış dersiniz, kardan camii... Bildiğiniz dört başı mamur bir camii maketi yapmışlar. Geçen senelerde Bosna’dan gelen fotoğraflarda kardan adamlar saf tutuyorlardı. Ona da tebessüm etmiştim. Bu sene canımız kanımız Balkanlardan ilginç kardan adam resimleri gelmeye devam ediyor. Saraybosna’dan gelen resimlerden birinde kardan adamın başına bir fes konmuş. Yanında da iki tane sazdan adam var. Sazdan adamlar ellerinde saz tutan iki Saraybosnalı. Başlarında da fes var. Kardan adamın ağzına da sigara tüttürmeye yarayan bir çubuk tutturulmuş.

Eğlenmişler işte ne var canım diyecek kadar basit bir gösterge değildir bu. Saz bizim için mühimdir. Uzak Asya’dan Viyana kapılarına kadar sazla gitmişiz. Sazın olduğu her yerde bir şekilde aynı dili konuşmayı başarırız. Ermeniler de saz kullanır Boşnaklar da... Sırplar da kullanır, Arnavutlar da.

Melih Duygulu tarafından hazırlanan Asya İçlerinden Balkanlara Saz albümü bu konudaki en önemli eserlerden biridir. Kalan Müzik etiketiyle yayınlanan bu çalışma bize aynı kökten farklı biçimleri çıkarabilecek bir kültürün varlığını gösterir.

Tarihin yazıyla, kılıçla yazılanı vardır. Bunlar bilinir ama bir de sazla yazılanı vardır. Bu göz önünde değildir. İşte kar yağmaya başladığında akla düşüveren kardan adamlar gibi yüreklere hüzün çöktüğünde ortaya çıkan sazdan adamlar vardır. Adı Aşık Veysel’dir, Neşet Ertaş’tır. İsmini bilmediğimiz başka isimlerdir, Bosna’da sevdalinka olarak çıkar karşımıza. Fark etmez. Nasıl ki kardan adamlar varsa işte bu kişiler de sazdan adamlardır.

Gördüğümüz yerde kendimizi görmüş gibi oluruz. Lüks otellerde, havalı konserlerde başka şeyler dinlenir de yüreğe hüzün çöreklendiğinde o sazdan adamın yerini tutabilecek biri yoktur. Sadece sanatçı unvanına sahip kişiler oldukları düşünülmesin. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın Bey bu saz adamlardan biridir mesela. Severek dinleriz.

İşte böyledir bizim hikayemiz. Balkanlar’dan Asya içlerine bir yolculuk yaptığımız her yerde karnımız bir çorba, gönlümüzü bir saz doyurur. Soğukla, fırtınayla böyle baş ederiz. Kendimizi tekrarlarız, derslerimizi belleriz ve iyiliği, güzelliği artırmak için biraz daha güç toplarız.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...