İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​GIDALARDAKİ SON TÜKETIM TARİHİ BİLMECESİ

YAYINLAMA:

Özellikle süt ürünlerinin son tüketim tarihleri en takıntılı olduğum konulardan biridir. Markete gittiğimde hemen yakın gözlüğümü çıkartırım çantamdan. Alacağım gıdaları alışveriş sepetine koymadan önce son tüketim tarihlerine bakarım.

İşte, en zor konulardan biri budur. Çarşı pazar, market alışverişi değil de, gıdaların ambalajları üzerindeki son tüketim tarihlerini bulabilmek beni daha fazla yorar. Neden mi? Çünkü söz konusu bilgiler her gıdanın farklı bir yerindedir. Evirir çevirir, altına üstüne bakarım. Bu adeta bilmece çözmek gibidir. Onca uğraş sonunda buldum diyelim; kullandığım yakın gözlüğü minnacık yazıları seçmeme yetmez. En ışıklı alana gider, paketi neredeyse gözümün içine sokarım.

Sütün, tavuğun üzerindeki son tüketim tarihiyle mücadelem bununla kalsa iyi! Bazen de son kullanma tarihi alacalı bulacalı bir görselin ya da yazının üstüne gelmiştir. Her şey birbirine karışmıştır. Böyle bir durumda siz ne yaparsınız bilmem ama ben “Tüm bunlar, gıdaların son tüketim tarihlerinin okunmaması için yapılıyor sanki” diye söylenir, paketi hemen reyona bırakırım.

Gıda üreticileri tüketim tarihleriyle ilgili bilgileri ya okunacak büyüklükte ve kolay görünebilecek bir yere yazsınlar. Ya da gıdalarla birlikte promosyon olarak biz tüketicilere birer büyüteç versinler!

ETİKET, GIDANIN KİMLİĞİDİR!

Uzmanlar, etiketin gıdaların kimliği olduğunu belirtiyorlar. Son tüketim tarihleri kadar, gıdanın özelliği, bileşimi, miktarı, muhafaza koşulları, üretim metodu gibi bilgilerin de ambalajın üzerinde yazılması zorunlu.

Ancak bu konuda daha yapılması gerekenler var. Gıdaların son tüketim tarihlerinin paketin neresine, hangi büyüklükteki harflerle yazılacağına kadar her şey en ince ayrıntısına kadar belirlenlenmeli, bu konuya bir standart getirilmeli.

Gıdaların son tüketim tarihlerinde bazen yıl belirtilmemesinin sebebine gelince... Yasaya göre üç aydan daha kısa süre muhafaza edilecek olan gıdalarda, tüketim tarihinin gün ve ay olarak belirtilmesi yeterli. Buna karşın üç aydan daha uzun, 18 aydan daha kısa süre muhafaza edilecek olan gıdalarda söz konusu ibarenin, ay ve yıl olarak belirtilmesi gerekiyor. 18 aydan daha uzun süre saklanabilecek olan gıdalarda ise son tüketim tarihinin yıl olarak belirtilmesi isteniyor.

TAVSİYE EDİLEN TÜKETİM TARİHİ NE DEMEK?

Bir de, “tavsiye edilen tüketim tarihi” (TETT) var. Kısa süre öncesine kadar bunun “son tüketim tarihi” ile aynı şey olduğunu zannediyordum. Ancak uygulamada gerçek öyle değilmiş.

Gıda Mevzuatı’na göre mikrobiyolojik olarak bozulma riski olan ürünlerde "son tüketim tarihi" yazılıyor. Bunlar arasında tavuk, kırmızı et, süt, ayran, peynir, yoğurt gibi gıdalar başı çekiyor. Salam, sosis gibi gıdalar da bu gruba giriyor. "Tavsiye edilen tüketim tarihi" ise mikrobiyolojik olarak bozulma riski olmayan gıdalarda kullanılan bir ibare.

Son tüketim tarihi geçmiş ürünlerin kesinlikle yenilip içilmemesi gerekiyor. Aksi takdirde zehirlenmeler başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Buna karşın “tavsiye edilen tüketim tarihi” geçmiş gıdaların rengi, tadı veya kokusunda herhangi bir olumsuzluk görülmüyorsa tüketilebileceği belirtiliyor.

DÜNYANIN İKİLEMİ: AÇLIK VE İSRAF

“Tavsiye edilen tüketim tarihi” yeni bir kavram. Böyle bir ayrıma ihtiyaç duyulmasının nedeni ise yeryüzündeki gıda israfının önüne geçebilmek. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün açıkladığı verilere göre, besinlerin üçte biri çöpe gidiyor. Bu miktar, yılda 1 milyar 300 milyon tona eşdeğer. Türkiye’de ise çöpe atılan bakliyat, meyve ve sebzenin oranı yüzde 16.

BM verilerine göre yeryüzünde 805 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor. Yetersiz beslenme veya açlık sebebiyle her yıl yaşamını yitiren çocuk sayısı ise 6 milyon.

Diğer tarafta ise, ihtiyaçtan fazla alındığı için son tüketim tarihi geçen gıdalar nedeniyle büyük bir israfla karşı karşıyayız. İhtiyacımızdan fazla gıda almamalı, alışveriş yaparken de son tüketim tarihlerine bakmayı asla ihmal etmemeliyiz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...