İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​NE ZAMAN ÖLMELİ İNSAN?

YAYINLAMA:

Pek tabii "Ne zaman ölmeli insan? " diye soru olmaz. İrade-i cüziye olarak irade-i külliye'nin (Allah) işine karışılmaz.

Çok başarılı bir gazetecilik ve yöneticilik kariyerine, geç başlamasına rağmen akademik hayatta profesörlüğü de sığdıran, mesleki başucu kitaplarının saygın imzası Atilla Girgin'den, General Douglas Macartur'un bir sözünü duydum:

"İnsanı ihtiyarlatan, geride bıraktığı yılların çokluğu değil; ideal yokluğudur.

Yıllar cildi buruşturur; fakat idealsizlik ruhu öldürür."

*

Her insan gibi iki dedem oldu. Biri memurdu ve diğeri esnaf - işadamı.

Biri erken uyur, erken kalkar ve gazete dışında pek bir şey okumazdı.

Diğeri o yılların ideolojik çatışmalı Türkiye'sinde Tercüman ve Milliyet gibi Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni destekleyen iki karşıt yayını okurdu.

İlkine sorardım, niye kitap okumuyorsun diye ve cevaben : "Kafamı karıştırmaya ne gerek, dinleniyor o " derdi.

İkinciye de neden karşıt şeyleri okuyorsun dediğimde 'Basit ve tek yanlı kalmamak, doğruyu anlamak için' derdi.

*

İlk dedem: "Büyüdüğünde memur ol. Aldığını verdiğini bil. Risksiz hayat ne rahat" derdi.

İkinci dedem: " İş dene ve yap. Başarmazsan bir sonrakinde başar. Faydalı olan yeni bir şey ortaya koyandır. Herkesin yaptığını da yapma" derdi.

*

İlk dedem, apartmanında, dairesinde, pencereden bakarak günleri geçirirdi. Dede "ne yapıyorsun? "dediğimde" Azrail'i bekliyorum." derdi.

İkinci dedem vefatı anına dek işlerini takip etti. Yenilik peşinde koşmaktan vazgeçmedi. 1900’lerin başında açtığı fırının adı bile 'Asri Fırın' idi.

*

İşte bu nedenle bana sorduklarında 'ne zaman emekli olacaksın, dinleneceksin?' diye..' Asla' diyorum.

İdealim ve projem kalmadığında ölmeliyim.

Ot gibi yaşamak.. İnançsız, idealsiz ve çabasız olmak zaten bir nevi bitkisel hayat gibi...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...