İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​EFENDİLER, BİTTİ…

YAYINLAMA:

Pazartesi Derbisi’nde Hakem Bülent YILDIRIM; Atınç NUKAN’ın Yasin ÖZTEKİN’e ceza sahası içinde kural dışı olarak, sağ dizi ve sağ dirseği ile yaptığı müdahaleye önce penaltı verip sonra vazcayınca! geriye kalan haftalar bir anda formaliteye döndü. Lig bazıları için erkenden bitti.

Bitik

Ligin ilk bir kaç haftasında geçen seneki “looser” hocası Perreira ile maçlara çıkan Fenerbahçe, onun yerine, ununu elemiş, eleğini asalı çok olmuş, yarı emekli, yarı danışman Dick ADVOCAAT’la anlaşınca camiada tedirginlik artmıştı. İhtiyar Delikanlı’nın ilerleyen haftalarda kulübe ve ülkeye adapte olmasıyla, ManU, Galatasaray,Trabzon galibiyetleri peş peşe geldi ve olacak galiba denmeye başladı. Fakat kış mevsimin başlaması ile birlikte hem bazı futbolcuların hem de bazen takımın komple, maç seçme hastalığının nüksetmesi; bunun için bilinen tek ilaç olan “Azizsilin”in Kadıköy ve Samandıra’da aşırı dozda uygulanması sonucu, bünyede bazı tanıdık semptomlar görüldü ve takımın dizlerindeki derman kesildi. Hal böyleyken bir de yaşanan fahiş hakem hataları/kararları Mart’ı göremeden havlu attırdı camiaya. Yargıtay Kararı, Ali KOÇ, Kongre vs. derken, sabah oldu erken.

Bitkin

“Riekerink Bey”in geçen sene aldığı Ziraat Türkiye Kupası’nın süksesiyle ve Sneijder’ın attığı-attırdığı, “Nando” Muslera’nın tuttuğu kadar puan toplayacağı, gittiği yere kadar gideceği sezon başından belli olan Galatasaray’da ise daha ziyade futbol dışı konular ağır basmaktaydı. Kasa-Para-Banka-Faiz sarmalından kurtulmadan ilerleme imkanı olmadığını bilen Dursun Başkan’ın; (Florya ve Riva’yı elden çıkarmakla uğraşmak için) takımı biraderine emanet ettiğinden beri tesislerde bir neşesizlik hali görülmekteydi. Dere geçerken at değiştirilmez atasözünü yalanlarcasına JOR’dan sonra Igor TUDOR’a sarılmalarına rağmen olmadı, olmuyor. Ligin en az penaltı kazanan takımlarından birisi olarak hakemler tarafından da adeta doğranan Sarı Kırmızılıların nefesi -böylece hem iç hem de dış etkenlerle- erkenden kesildi ve lig yarışı bir buçuk takım arasında geçmeye hazır hale geldi/getirildi.

Buçuk

“Öncelikli hedeflerinin şampiyonluk olmadığı” Başkanları Göksel GÜMÜŞDAĞ tarafından deklare edildiği için “buçuk” diyebildiğimiz Başakşehir’de ise Adebayor transferi gibi alışık olmadığımız şeyler yaşanıyor son zamanlarda. Ne tribün baskısı, ne maddi sıkıntı, ne şampiyonluk iddiası gibi negatif motiflerden uzak bir kolej takımı iken, ara transferin son günü son dakikada “tutunamayanlar”dan Adebayor’un transferi, Kasımpaşa ve Gaziantep maçlarında hemen olumsuz etkisini gösterdi. Tıkır tıkır işleyen saate, gereksiz yere ilave yapmak ancak bize mahsus bir gariplik olsa gerek.

Sonuç

Beşiktaş, yeni stadı, tecrübeli hocası, işini bilen başkanı ve geniş kadro imkanları ile zaten lig başlarken de taraflı tarafsız herkesin en çok şans verdiği takımdı. Saha içi ve saha dışı faktörleri, kendi lehlerine çevirecek her türlü güce sahip olmanın getirdiği rahatlıkla yarışta son düzlüğe oldukça önde giriyorlar. Olağanüstü bir durum yaşanmadığı takdirde uzak ara yapacaklardır. Şenol Hoca da bu “double”den sonra gönül rahatlığıyla Milli Takım için çalışmaya başlayabilir hayırlısıyla.

İyi bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...