İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BOYKO'NUN AHI TUTTU

YAYINLAMA:

Geçen hafta Fransa’da 87. dakikaya kadar her şey yolundaydı. Şenol Hoca’nın analizleri ve bunlara dayanarak aldığı bütün tedbirler tıkır tıkır işlemekteydi. Talisca-Babel ortaklığı sonucu gelen güzel golle birlikte avantaj tamamen elimize geçmişti.

İkinci devrenin başlama düdüğünden itibaren adeta deli danalar gibi saldıran Fransızlar ne yaptılarsa olmadı, olamadı. Biz de ikinci golü bulmak için çok fazla ısrar etmedik. Deplasmanda atılan bir golün büyük avantaj olduğu gerçeğinin arkasına sığınarak “gittiği yere kadar” gitmeye çalıştık.

Uzun zamandır Avrupa maçlarımızda düdük çalan en dürüst ve kaliteli hakem olan Antonio Matheu LAHOZ ve yardımcıları da -sağ olsunlar- bizi hiç ezdirmediler. Gördükleri ve görmedikleri ne varsa, kural kitabında ne yazıyorsa onu uyguladılar. (belki yaşlı kurt Valbuena’ya ikinci sarı çıkabilirdi). Ama tıngır-mıngır yolunda giden Siyah-Beyaz Boğaziçi Ekspresi yolun sonuna doğru bir hemzemin geçitte önce tekledi sonra raydan çıkarak devrildi.

Maçın son dakikalarında aklımız yavaştan bu Perşembe oynayacağımız ikinci maça doğru kaydığı için bir anlık gaflet sonucunda takım halinde peş peşe, hatalar yaptık. “Faul yapmayın” diye bağırmaktan sesi kısılan Şenol Hoca’ya rağmen, yapılan gereksiz bir faulle kazandıkları serbest vuruşta; adam paylaşımı ve hamle zamanlaması konusunda çok kötü tercihler yapan Tosiç ve Marcelo önce beraberliği hediye ettiler. Hemen bir buçuk dakika bile olmadan, bu defa sezonun adamı Atiba, Marcelo’nun işaretiyle sağ bek mevkiinden kalecimiz Fabricio’ya geri pas verme gafletinde bulundu, Fabricio da (kendisini bir anda Messi zannedip) üzerine çullanan üç Fransız hücumcuya seri çalımlar atmaya çalışınca ne olduğumuzu anlayamadık ve Avrupa Ligi’nin peş peşe en hızlı gol yeme rekorunu Lyon’da kırdık. Galibiyetle dönmek üzere büyük yol kat ettiğimiz maç hüzünle sonuçlandı. 2-1

Futbol, kaleciler için çok nankör bir oyundur diye tarif edilir. Yaptığınız onlarca kurtarış ve oynadığınız oyun en ufak bir hatada uçar gider. Hâtıralarımız bununla ilgili anılarla doludur. İlker YASİN’in “ yapma be Hayrettin daha kadroları saymadım” deyişi kulaklarımızdadır. Rüştü REÇBER’in aldığımız birçok maçı saçma sapan hareketlerle rakibe hediye etmesi normal karşılanır olmuştu. Volkan DEMİREL’in tahriklere kapılıp rakibine kafa atarak bizi üzdüğünü unutmadık. Böyle onlarca örnek sayabiliriz.

Dünyanın en iyi kalecisi (!) Denys BOYKO’yu sporseverler hatırlayacaklardır. Büyük ümitlerle ve yüksek bir bonservis bedeliyle Ukrayna’dan gelen dev adam Beşiktaş’ta tutunamayarak çok kısa sürede kapı önüne konmuş ve Malaga’ya kiralık gidişi hayli üzüntülü olmuştu. Peşpeşe “yılın kalecisi” seçildiği Ukrayna’dan sonra Ülkemizde kariyeri çeşitli sebeplerden inişe geçmiş ve Oğuz ATAY’ın “disconnectus erectus/tutunamayanlar” kervanına katılmıştı. Giderken galiba çok büyük bir ahh etmiş olmalı ki, ardından kaleye geçen hem Tolga ZENGİN hem de Fabricio Agusto RAMİRES yaptıkları büyük hatalarla BJK’ya çok zaman ve para kaybettirdiler. Kendisi de kalbur üstü bir kaleci olan Şenol Hoca için oldukça ironik bir durumdu bu.

Neyse ki yarından sonra Perşembe günü bir devre daha oyunumuz var. Maçın sadece ilk yarısını 2-1 mağlup bitirdiğimizi düşününce ve “Dünyanın En Güzel” Stadyumlarından birinde, formda bir seyirci desteği ile oynayacağımız ikinci yarıda şans ibresi lehimize olursa, yolumuz Final’de MOURINHO’nun ManU’su ile kesişebilir. İnşallah forvetlerimiz atar, kalecimiz tutar da bu rüya gerçek olur.

Başarılar Beşiktaş..

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...