İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ASLI'NDA MÜZİK; SADECE DİLE KOLAY GEÇEN 3 SENE...

YAYINLAMA:

ASLI’nda Müzik;

Sadece dile kolay geçen 3 sene...

Geçtiğimiz günlerde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesinde muhteşem bir Deniz SEKİ rüzgarı esti.

“Bu neyin bedeli böyle, maalesef yanmadan yanmadan sönmüyor insan.”

“Hayat iki bilet sadece, biri gidiş biri de dönüş...”

“Ne kuşlar ne ağaçlar, görmeden geçirdiğim kaç sabah var?”

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve özgürlük dileyerek gözlerimi açtığımda Deniz SEKİ sahnedeydi. Hem de yukarıda yazdığım üç şarkı arka arkaya, 3 sene sonra... Heyecandan titreyen, zaman zaman göz yaşı döken zaman zaman hıçkıra hıçkıra ağlayan Deniz SEKİ ve karşısında aynı duyguları yaşayan binlerce seyirci. Tarifi olmayan bir kavuşma sahnesiydi. Uzun zamandır bu kadar duygusal bir konser sahnesine tanık olmamıştım.

Hayatta her insanın mutlaka pişmanlıkları ve de yaşanmışlıklarından çıkardıkları dersler vardır. Deniz SEKİ hiçbirşey anlatmasa da zaten sesinden, bakışlarından anlaşılıyordu pişmanlığı, giden yılları.

Sahneye çıplak sesiyle “bu neyin bedeli böyle” diye haykırarak çıktı. Akan göz yaşları, denizi anımsatan masmavi uçuşan elbisesi, konserin sanat yönetmenliğini yapan Nihat ODABAŞI’nın hazırlamış olduğu taht, etrafında uçuşan tüller, beyazlar içinde muhteşem bir orkestra ve gözyaşlarını tutamayan binlerce seyirci... Bir buçuk ayda hazırlanmışlar bu konsere, hatta son üç gündür soluksuz, ara vermeden prova yapmışlar. Ufak tefek aksaklıklar olsa da, yılların hasreti ve özlemi varken hiç göze batmadı. İkinci yarıda ise sarı, sırtında güneş işlemeli göz alan bir elbiseyle seyirciyi selamladı. 3 saat süren konser, başlangıcından bitimine kadar duygu yüklüydü. Hani eskiden ailecek Türk filmlerini izler, birbirimize sarılıp ağlardık; işte aynen öyleydi. O ağladıkça ağlayan, konuştukça tüyleri ürperen, ama bir an bile alkışlamayı bırakmayan binlerce kişi vardı yanında. Bol bol teşekkür etti, hatta “hepinize teşekkür ediyorum, Allah’ıma da bu sevgiyi ve bu günü bana yaşattığı için şükrediyorum. O kadar heyecanlıyım ki! Ben burada olduğuma inanmıyorum, Açık hava değil mi burası?” dedi.

Ailesi ve sanatçı dostları da yalnız bırakmadı SEKİ’yi. Gülben ERGEN, Emel MÜFTÜOĞLU, Arto, Nihat ODABAŞI, Bülent SEYHAN, Şükran OVALI ERKİN, Nilay DORSA benim gördüklerimdi. Gelin görün ki, benim için büyük hayal kırıklığıydı, 3 yıl tutukluluğunun ardından ilk konseri, 20. Sanat yılının ilk konseri, bir çok şarkı ve besteye imza atmış bir sanatçı, her ne yaşanırsa yaşansın bir çok ünlü ismi orada görmek isterdim. 20 yılın hatırına birazcık morali hak ettiğini düşünüyorum ama zaten ailesi, dostları ve de sevenleri en büyük morali verdi ona. Deniz SEKİ’nin de dediği gibi “Şans, sağlık, mutluluk, huzur ve özgürlük sizlerle olsun”

Sevgi ve müzikle kalın.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...