İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

FINDIK KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK

YAYINLAMA:

Bildiğimiz sinema okullarından veya sinema çevresinden değil. Otodidakt denilen kendi kendine bir şeyler öğrenip hayata geçiren azimli ve film gibi bir hayat yaşamış bir Anadolu insanı. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak yönetmenin hem hayal dünyasını hem de imkanlarının sınırlarını gösteren değerli bir eser. Devlet bize imkan vermiyor diyenler, kendi yağıyla kavrulup hayallerinin peşinden koşan bu rahmetli sinema insanının hayatına bir göz atıversin.

Kıymetli kardeşim Abdurrahman Demirel de Uluçay’ın bir benzeridir. Kültür insanıdır, ilkelerle yürümeye çalışır. Fikriyatı olan mekanlar tasarlar, Kitaplı Kahve ve Nevmekan gibi iki ilham verici projenin hayata geçmesine vesile olmuştur. Kültür merkezi işletir, kültür projeleri tasarlar. Mekanlarına nargile koyup kısa yoldan “başarı” kazanmayı aklının ucuna dahi getirmez. Varsa yoksa kültür sanat, inat bu inat.

Abdurrahman’ın mekanı daima yeni düşüncelerin, alternatif fikirlerin yeşerdiği münbit bir tarla olmuştur. Hasat nasıl diyecek olursanız ektiğimiz ürünleri meyveye durması biraz zaman alıyor diye kaçamak bir cevap verebilirim. Uluçay ve Demirel’i anlattım. Şimdi de fındık kabuğundan meselemize gelelim. Bizim Abdurrahman Giresunlu, ona fındık milliyetçisi diyebilirsiniz. Konu ne olursa olsun dönüp dolaşıp fındığa bağlanır. Evden işe giderken yolun tam yarısına gelince Abdurrahman’ın yanında soluklanırım. Bazen de dönerken. Gündemi değerlendiririz. Şimdi de gündem malum katma değerli üretim nasıl olur sorusuna cevap aramakla geçiyor. Abdurrahman, bu topraklarda marka olabilecek iki şeyden birinin, sadece bu topraklara has iki şeyden birinin fındık olduğunu söyledi. Dedim ki o zaman tüm Giresun fındıkla ne yapabileceğini düşünsün. Mesela? Mesela fındık hasadı için tarım turizmi nasıl gelişir buna kafa yorsun. Mesela Giresun Üniversitesi tüm odağını fındığa kaydırsın. Fındık sabunundan, fındık yağına katma değerli organik ürünler nasıl gelişir herkes düşünsün. Tüm Giresun ortak aklını fındığın etrafında toplasın ve tonla satılan fındık, gram gram nasıl satılır, katma değere nasıl erişir onun üzerine kafa yorsun. Fındık Borsası Giresun’da olsun, fiyatlar üretilen yerde belirlensin. Biri iki dizi bölümü de fındık tarlalarında geçse… Abdurrahman’ın gözleri parladı. Geçen günlerde Trabzonspor’un bir hazırlık maçında izleyicilere küçük poşetlerde fındık dağıtıldığından bahsetti tanıtım amacıyla. Aklımızın yettiğince fındık meselesine katma değer ürettik. Hoşumuza da gitti. Hatırda kalacağına satırda kalsın dedim ve bir çırpıda yazmaya koyuldum. Mesele Giresun ya da fındık meselesi değil, memleket meselesi. Kimseciklerin beğenmediği Doğu Ekspresi’nde biletler kapış kapış gidiyor, Kars tüm Türkiye’nin göz bebeği oluyor. Hızla gitmekten, değerleri tüketmekten yorulduk. Şimdi vakit fındık kabuğundan gemiler yapıp yenilik denizinde yol alma vakti. Memleket sevdalılarının fikirlerine açık bu sütun.

“Karpuz kabuğundan gemiye binersen, çabuk batarsın” dediğine bakmayın Ahmet Uluçay’ın. Baksanıza bindiği karpuz kabuğu bugün bile bize ilham veriyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...