İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MİLLİ DUYGULARIN FENDİ KÜRESELLEŞMEYİ ALT ETTİ

YAYINLAMA:

Dünya da duvarlar yıkıldı, sınırlar silindi, milli para birimleri ve yöresel kültürler yok edildi...

“Birleşelim güçlenelim” masallarıyla uzun zamandır avutulan ülkelere, dünyanın imrenmesi içinde tüm algılar üflendi.

Bu imrenme algısı öyle ustalıkla yapıldı ki; tüm ülkeler küreselleşme halkasına dahil olabilmek için verdiği mücadele ile “Ferhat’ın dağları delip Şirin’e kavuşma azmini” bile geride bıraktı.

Sonra ne oldu peki? “Dandini dandini ezgileri ile dünyayı ayağında sallayıp uyutmaya çalışan ülkeler danalar misali toprakları tarumar etmeye başladılar”

Zamanla maddi manevi sömürüldüğünü anlayan ülkelerde “milliyetçilik duygusu” hızla yükselişe geçti.
Dünya genelinde son yıllarda yapılan seçim sonuçlarına baktığımız zaman “milli duygularla” gidilen sandıklardan yine bu yöndeki partilerin birinci çıktığını görüyoruz.

Suriye’de yaşanan savaş sebebiyle büyük bir mülteci akını oldu Türkiye’ye doğru.
Tam yedi yıl oldu! Üç beş ay bilemediniz bir yıl için misafir edip dostane anılar ile topraklarına uğurlamayı planladığımız Suriyeli mülteciler yedi yıldır ülkemizde ve gidip gitmeyecekleri de bir muamma!

Suriyeli mülteciler ile dostane anılar yerine her geçen gün kabaran suç, öfke, olay, uyuşturucu, şiddet, fidye defterlerimiz oldu!

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa acı bir olay yaşadı. Suriyeli bir aile ile Şanlıurfalı bir aile arasında yaşanan kavga sonucu Şanlıurfalı aileden iki kişi öldürüldü.
Kaos ortamından beslenen çığırtkanlar, mülteciler konusunda dolu olan halkı galeyana getirmek için anında sokaklara döküldü.
Buradan sakin cümleler ile anlattığıma bakmayın siz “Şanlıurfa’da gerçekten büyük bir kaosun eşiğinden dönüldü” aslında.

Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ve İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu doğru ve hızlı strateji ile yerinde hamleler yaptı.

Güneydoğu’yu çok iyi bilmekle birlikte iki ölümden sonra Şanlıurfa halkının vereceği tepkiyi de çok biliyorum.
Şanlıurfa, aşiret yapısının ağır bastığı zor ve kitlesel hareketlerin yoğun yaşandığı bir şehir.
Aşiretten sözü dinlenen bir kişinin cümlesi ile anında binlerce kişi sorgulamadan sokağa dökülebilir.
Bu sebepten diyorum ya; Vali Abdullah Erin ve İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu sayesinde Şanlıurfa büyük bir kaosun direğinden döndü!

Bu konuda her iki kurum amirinin görev başarısının yanı sıra sosyal iletişim başarısı da çok etkili oldu.
Şehre uzattıkları iletişim kanallarının samimi, doğru, güçlü olması vatandaşların devletin ve Şanlıurfa’nın menfaatleri doğrultusunda hareket etmesini sağladı.
Şanlıurfa’nın etkili her bireyinin de Valilik ve Emniyet birimlerinin yanında yer alarak halkı telkin etmeye çalıştıkları görüldü.

Evet bu kez direkten dönüldü fakat Şanlıurfa’nın ve tüm Türkiye’nin mültecilerden yana sıkıntılı olduğu artık görülmeli ve bu yönde acil olarak doğru politikalar hayata geçirilmeli.

Verilen; şehitleri, gazileri ile gözünü kırpmadan Türkiye uğruna her mücadeleye varım diyen vatandaşların menfaatleri herkesin önünde yer almalıdır...

Dünya küreselleşmenin esaretine başkaldırırken Şanlıurfa ve Türkiye de haklı olarak bir an önce öz kültürüne dönmek istiyor...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...