İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İNADINA KARAVANA*

YAYINLAMA:

Askerlik yapanlarımızın çok iyi bileceği bir deyim “karavana”. Asker Ocağı’nda iki anlamı var. Bir tanesi erat için pişirilen yemek anlamında diğeri de atış tâlimi sırasında hedefi ıskalayan erlere arkadaşlarının dalga geçmek için söylediği ıskacı anlamında.

Yazımızın başlığından anlaşılacağı gibi biz bugün hedefi ıskalayan atıcılardan bahsedeceğiz.

Yirmi yıl süren Aziz YILDIRIM Dönemi’ni haziran ayında yapılan seçimlerle sona erdiren Ali KOÇ’un Fenerbahçe Başkanlık Makamında geçen altı ayı; Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi ile birlikte Türk Spor Tarihi’ne geçecek başarısızlıklarla dolu bir zaman dilimi olarak yaşandı ne yazık ki. Ali Başkan’ın bütün atışları hedefi ıskalayarak “karavana” oldu. Ne seçtiği yönetim kurulu kendi içinde koordine olabildi, ne getirdiği sportif direktör aklı başında transferler yapabildi ne de seçilen teknik direktör işinin erbabı çıktı. Bu altı ay tüm Fenerbahçeliler için ızdırap dolu başarısızlıkların bir arada yaşandığı kâbus gibi bir dönem oldu çıktı sayelerinde.

Türkiye’de spor kulübü yönetmek için sadece iş hayatında başarılı bir ailenin veliahtı olmanın yetmediğini yaşayarak hem Ali Bey öğrendi hem de milyonlarca Fenerbahçeliyle beraber tüm spor kamuoyu öğrendi. Her ne kadar eleştirecek yüzlerce konuda farklı icraatları olsa da Aziz YILDIRIM döneminde böyle bir duruma düşürülmemişti koskoca camia.

Damien COMOLLI’nin dünya futbol piyasasında devrini kapadığını, sahip olduğu “network”ün demode kaldığını söyleyen onlarca ikaza rağmen anlamsız bir şekilde ısrar edildi bu isim üzerinde. Netice ortada. Ülke gerçeklerinden uzak, futbolun bu memleketteki dinamiklerinden bî-haber bir sportif direktörle uçurumun kenarına kadar geldi 111 yıllık Fenerbahçe. Teknik direktör seçiminden tüm futbolcu transferlerine kadar kayıtsız-şartsız teslimiyet ne durumlara düşürdü yeni yönetimi!

PSV Eindhooven’e bir buçuk milyon €uro kontrat fesih bedeli ödeyip takımın başına getirilen Philipp COCU’nun futbol anlayışı ve yaptırdığı transferler ilk beş haftada bu işin tutmayacağını gösterdi işini bilen futbolseverlere.

Kulübün içinde bulunduğu finansal zorlukların da etkisi ile adeta akşam pazarında tezgâhta kalan ezik-dökük ne kadar futbolcu varsa fileye dolduruldu ve Samandıra’ya getirildi. Fiyat-beklenti-kalite üçgeninde Kasımpaşalı D’iagne ayarında bir tek transfer bile yapılamadı.

Seçim döneminde gökteki yıldızları vadeden yönetimin alabildiği çam kozalakları da ortak bir ülkü etrafında birleştirilemeyince ortaya seyredenlerin gözlerini kanatan bir futbol anlayışı çıktı günün sonunda.

Cocu-Koeman geçişi ile de beklenen ivme sağlanamadı. Garip bir inatla Ersun YANAL’a kapılar önce kapandı sonra küçük düşürücü şekilde 6 aylık bir teklifle aralanır gibi oldu. Bugün yarın ne olur, nereye savrulur bilinmez. Bakmışsınız Stuttgard’dan ayrılan Tayfun KORKUT gelmiş takımın başına ya da Portekizli Jorge JESUS bombası patlayıvermiş kucağımızda.

İstanbul’daki Fenerbahçe maçında yenilen Panathinaikoslu basketçileri Atina’ya kadar uçak yerine otobüsle gönderdiğinde takımın sahibi Giannokopulos’a herkes tepki göstermişti, “bu ne demode bir ceza?” diyerekten. Eleştirdiğimiz şeyin bir benzerini de 3-0 mağlubiyetin ardından Akhisar-İstanbul arasında Ali Başkan yapınca nutkumuz tutuldu, diyecek bir şey bulamadık.

Oysa ki; bu mağlubiyetin asıl fâili, hem mevcut teknik direktörü hem de futbol takımını işlevsiz kılan ve camiayı gereksiz bir beklentiye sokan Asbaşkan Semih ÖZSOY’un Ersun YANAL ile yaptığı görüşmeydi. Tribünlerdeki Ersun YANAL lehine olan beklentinin gazını almak için bando-mızıka ile duyurularak yapıldığı besbelli bu ilk görüşmeden bir sonuç çıkmayacağı o kadar belliydi ki görmemek için görme engelli olmak lazımdı.

Allah bu sene tüm Fenerbahçelilere bolca sabırlar versin diyerek iyi haftalar dileyelim.

* Yazımızın hazırlandığı saat itibarıyla Ersun Hoca ile görüşmeler devam etmekteydi ve KAP’a bildirim henüz yapılmamıştı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...