İstanbul bu sonbaharda yeniden tiyatronun büyüsüyle sarsılacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Koç Holding Enerji Grubu şirketlerinin destekleriyle düzenlenen 29. İstanbul Tiyatro Festivali, 20 Ekim – 22 Kasım 2025tarihleri arasında sanatseverleri olağanüstü bir deneyime davet ediyor.
Festivalin bu yılki küratörü Mehmet Birkiye, tiyatroyu yalnızca bir sahne sanatı olarak değil, insanın iç dünyasına yapılan derin bir kazı olarak ele alıyor. “Tiyatro hiçbir şeyi unutmaz” sözleriyle özetlediği bu yılki seçki, izleyiciyi yüzleşmeye, sorgulamaya ve hatta değişmeye çağırıyor.
Tiyatronun nabzı İstanbul’un iki yakasında atacak
Festival boyunca İstanbul’un 11 farklı noktasında 16 seçkin yapım sahnelenecek. Zorlu PSM, Alan Kadıköy, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Metrohan, Beyoğlu Sineması gibi kültürel merkezler, ulusal ve uluslararası prodüksiyonlara ev sahipliği yapacak.
Festivalin açılış gösterisi, ünlü koreograf Marcos Morau imzalı Katedral olacak. Scapino Ballet Rotterdam tarafından sahnelenecek bu büyüleyici dans performansı, Arvo Pärt’in ruhani müzikleri eşliğinde izleyiciyi hipnotik bir evrene taşıyacak. Gösteri, hem görsel hem de duygusal anlamda güçlü bir açılış vaat ediyor.
Engelleri yıkan Hamlet ve farklılıkları kucaklayan sanat
Bu yılın en çarpıcı yapımlarından biri, Perulu Teatro La Plaza topluluğunun sahnelediği Hamlet. Oyunda sahneye çıkan sekiz Down sendromlu oyuncu, Shakespeare’in evrenini kendi yaşam deneyimleriyle birleştiriyor. Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank’ın desteğiyle gerçekleşen bu özel yapım, nöroçeşitliliğin sanattaki gücünü yürekten anlatıyor.
Festival, yalnızca bir izleme alanı değil; aynı zamanda bir katılım ve dönüşüm alanı olmayı da hedefliyor. Bu kapsamda düzenlenecek atölye ve söyleşilerle izleyici, yalnızca koltukta oturan bir gözlemci değil, aktif bir düşünür olacak.
Edebiyat ve tiyatro el ele veriyor
Paul Auster’dan Goethe’ye, Édouard Louis’den Hikmet Hükümenoğlu’na kadar edebiyatın devleri bu yıl tiyatro sahnesine taşınıyor. Özellikle Auster’ın New York Üçlemesi, Fransa’dan gelen özgün bir uyarlamayla festivalin kapanış gösterisi olacak.
Yine Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olan Faust, edebiyatın felsefi derinliğini sahneye taşıyor. Kemal Aydoğan rejisinde sahnelenecek Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri ise bir annenin hayatta kalma ve dönüşüm mücadelesini yürek burkan bir gerçeklikle izleyiciye sunacak.
Bu festivalde kadınlar sahnede, önde ve görünür
Festivalin bir diğer dikkat çeken bölümü, “Bu İşte Bir Kadın Var” teması altında toplanan seçkiler. Carme Portacelitarafından sahnelenen Bovary, klasik kadın karakterlere feminist bir perspektiften yeni bir bakış getiriyor. Aynı zamanda Aşağıdaki Pencere gibi yapımlar, kadınların anlatı gücünü tek kişilik performanslarla sahneye taşıyor.
Şehrin kendisi sahneye dönüşüyor
İstanbul’un tarihi sokakları ve binaları, festivalin doğrudan parçası oluyor. İstanbul Mon Amour, Beyoğlu’nda kurmaca ile belgeselin iç içe geçtiği bir anlatı sunarken; Açık Mülk, izleyiciyi emlak piyasasının ironik bir simülasyonuna dahil ediyor. Bu projeler, tiyatronun kapalı salonlardan çıkarak kentin dokusuna karıştığını gösteriyor.
Genç sanatçılar ve çocuklar da bu festivalin kalbinde
İKSV Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen yapımlar, sahneleme biçiminde sınırları zorlayarak festivale yeni bir soluk katıyor. Cehennem Çiçeği, Jonas’la Evlenmek, Televizyonun Karşısında… gibi yapımlar, yeni anlatı tekniklerini cesurca kullanıyor.
Öte yandan çocuk izleyiciler için de özel gösteriler ve atölyeler düzenleniyor. Oyun İçinde Oyun gibi interaktif performanslar, çocukların sahneye katılımını teşvik ediyor ve hayal güçlerini sahnede yaşatıyor.
Biletler ne zaman satışa çıkıyor?
Festival biletleri 9 Eylül’de İKSV Lale Kart üyeleri için ön satışa açılırken, genel satışlar 12 Eylül Cuma günü saat 10.30’da başlayacak. Passo.com.tr ve Passo satış noktalarından alınabilecek biletler arasında, öğrenciler için 30 TL’yesunulan özel kontenjanlar da bulunuyor.
29. İstanbul Tiyatro Festivali'ni kimler destekliyor?
Festivalin eş sponsorluğunu Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri üstlenirken, DenizBank erişilebilirlik alanındaki katkısıyla öne çıkıyor. Ayrıca, Zorlu PSM, Paribu Art, Odeabank ve ENKA Vakfı gibi birçok kurum festivalin gerçekleşmesine katkı sağlıyor.
Tiyatro bir lüks değil, bir ihtiyaçtır
İstanbul Tiyatro Festivali, sadece oyun izlemeye gelinip gidilen bir etkinlik değil; duygusal bir yolculuk, toplumsal bir yüzleşme ve estetik bir sorgulama alanı sunuyor. Festival, yalnızca sanatın değil, insan olmanın sınırlarını da zorlamayı vaat ediyor.