Tunceli’nin Ovacık ilçesinde, bulutların arasına uzanan patikalar sizi yüzyıllardır gizlenmiş bir masala götürüyor. Munzur ve Mercan dağlarının zirvelerinde yer alan Karagöl, Kepır, Ganihesen, Koç, Katır ve Mercan buzul gölleri; berrak suları ve çevresindeki renk cümbüşüyle bir ressamın paletinden fırlamış gibi görünüyor.
Zorlu yolculuğun ödülü
Araçlarla başlayan yolculuk, sarp kayalardan ve çiçeklerle bezenmiş patikalardan geçen uzun yürüyüşlerle devam ediyor. Zirveye vardığınızda, göller adeta bir tablo gibi önünüze seriliyor. Doğasever Hakan Engin, “Her göl, kendi hikâyesini anlatıyor. Çiçeklerin renkleri, dağların sessizliği ve suyun duruluğu insanı büyülüyor.” diyor.
Yolda karşınıza çıkan bozayılar, zarif adımlarıyla kayaların üzerinde ilerleyen çengel boynuzlu dağ keçileri ve kınalı kekliklerin melodisi… Burada her an, doğanın yazdığı bir senfoninin parçası gibi.
Huzur ve heyecan bir arada
İngiltere’den Tunceli’ye dönen Aysel Fox, bu yolculuğu “Bilinmez bir rotada ilerlerken içimde hep bir merak vardı. Gölleri gördüğümde bütün yorgunluğum mutluluğa dönüştü.” sözleriyle anlatıyor.
Bu göller sadece doğanın değil, kültürün de bir parçası. Doğaseverler, temiz tutulması ve korunması gerektiğini vurguluyor. Çünkü Munzur’un aynaları, gelecek nesillere anlatılacak bir masalın baş kahramanları.