Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Adana Altın Koza’da final filmleri: “Buradayım, İyiyim”, “Perde” ve “Annemin Solgun Çiçekleri” seyirciyle buluştu

Adana Altın Koza’da final filmleri: “Buradayım, İyiyim”, “Perde” ve “Annemin Solgun Çiçekleri” seyirciyle buluştu

Altın Koza’da “Buradayım, İyiyim”, “Perde” ve “Annemin Solgun Çiçekleri” ile yarışma bölümü sona erdi; festivalin büyük ödülleri bu akşam açıklanacak.

MUHABİR: Sema Sezen

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en köklü sinema etkinliklerinden biri olan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde heyecan sona yaklaştı. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamındaki son filmleri dün izleyiciyle buluştu: “Buradayım, İyiyim”, “Perde” ve “Annemin Solgun Çiçekleri”.

“Buradayım, İyiyim”: Anneliğe Dair Cesur Bir Anlatı

Emine Emel Balcı’nın yönettiği “Buradayım, İyiyim”in gösterimine oyuncular Bige Önal ve Elit İşcan da katıldı. Film, annelik ve kadın bedeni üzerine yerleşik algılara meydan okuyan cesur yaklaşımıyla dikkat çekti. Balcı, gösterim sonrası yaptığı açıklamada, “Anneliği kutsallaştırmaktan özellikle kaçındık. Kadın bedeniyle barışık, sansürsüz bir anlatım dili kurmaya çalıştık,” dedi.

Yönetmen ayrıca, filmin karamsar başlayan hikâyesinin zamanla bir dönüşüm geçirdiğini ve karakterin adım adım bir farkındalık sürecine girdiğini vurguladı. Filmde kullanılan prostetik tekniklerin de bu cesur anlatımı desteklemek üzere uzun bir çalışma süreciyle hazırlandığı belirtildi.

“Perde”: Korkuların Gölgesinde Bir İçsel Yüzleşme

Dünya prömiyerini Adana’da yapan “Perde”, yönetmen Özkan Çelik’in kişisel korkularından yola çıkarak geliştirdiği bir proje. Pandemi döneminde yazım süreci başlayan filmde, kendini ifade edememe kaygısı ve iletişim eksiklikleri öne çıkıyor. Çelik, “En büyük korkum yanlış anlaşılmak,” diyerek filmin çıkış noktasını açıkladı.

Senaryosu Cem Zeynel Kılıç ile birlikte yazılan filmin oyuncu kadrosunda Tülin Özen, İpek Türkan, Faruk Barman gibi tiyatro kökenli isimler yer aldı. Sekiz ay süren prova süreciyle sahneye taşınan film, içe dönük anlatımı ve minimal atmosferiyle festivalin en kişisel yapımlarından biri oldu.

“Annemin Solgun Çiçekleri”: Hafızadan Beslenen Bir Taşra Hikâyesi

Festivalin yarışma bölümünü kapatan film ise Ali Cabbar’ın yönettiği “Annemin Solgun Çiçekleri” oldu. Yönetmen, filmde doğup büyüdüğü köyde geçen, kendi ailesinden izler taşıyan bir hikâyeyi aktardığını söyledi. “O ev annemin evi, o köy benim köyüm,” diyen Cabbar, taşrada neşesini yitirmiş insanların hayatına odaklanarak toplumsal bir duygu durumunu perdeye taşıyor.

Film, sade anlatımı ve içtenliğe dayalı atmosferiyle izleyicilerin beğenisini topladı. Yönetmen, “Köydeki insanların sürekli aynı döngüde yaşamalarından yola çıktım. Hayatın içinde duran, ama bir şekilde hareket edemeyen insanları anlatmak istedim,” diye konuştu.

Ödüller Bu Akşam Sahiplerini Buluyor

Festivalin kapanış töreni bu akşam Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapılacak. Törende Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın yanı sıra Ulusal Belgesel, Ulusal ve Uluslararası Kısa Film ile Öğrenci Kısa Film Yarışmaları ve Edebiyat Uyarlaması Senaryo Yarışması’nın kazananları açıklanacak.

Altın Koza’da bu yıl da Türkiye sinemasının çok katmanlı, cesur ve kişisel anlatılarını ön plana çıkaran filmler öne çıktı. Festivalin sosyal medya hesapları üzerinden törene ve ödüllere dair tüm gelişmeler takip edilebilecek.