Dünyanın en çarpıcı portrelerinden biri olarak hafızalara kazınan “Afgan Kızı”, sadece bir kareden ibaret değil; aynı zamanda bir yaşamın, bir coğrafyanın ve evrensel insan duygularının temsilidir. Bu unutulmaz görüntünün ardındaki usta isim, Steve McCurry, şimdi İstanbul’da sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 212 Photography Istanbul kapsamında gerçekleşecek “Steve McCurry: Dünyaya Açık Gözler” başlıklı özel söyleşiye ev sahipliği yapıyor. Etkinlik, McCurry’nin fotoğrafçılık serüvenine ışık tutarken, katılımcılara görsel hikâye anlatımının derinliklerine dair eşsiz bir bakış sunacak.
Yarım yüzyıllık birikim, tek bir salonda hayat bulacak
McCurry’nin objektifinden süzülen her kare, yalnızca estetik bir tat sunmuyor; aynı zamanda savaş, göç, yoksulluk ve insanlık onuruna dair çarpıcı birer belge niteliği taşıyor. 28 Eylül Pazar günü düzenlenecek etkinlikte, sanatçının 50 yılı aşkın kariyeri boyunca karşılaştığı etik ikilemler, estetik tercihleri ve görsel anlatım teknikleri masaya yatırılacak.
Söyleşi, The Haunted Eye sergisinin küratörü Anne Morin moderatörlüğünde gerçekleşecek. Etkinlikte yalnızca McCurry’nin dünyaca ünlü kareleri değil, bugüne dek gün yüzüne çıkmamış özel çalışmaları da izleyiciyle buluşacak.
“Afgan kızı”ndan öteye geçen bir fotoğraf dili
1985’te National Geographic dergisinin kapağında yayınlanan Afghan Girl, kısa sürede çağdaş fotoğraf tarihinin simgelerinden biri haline geldi. Ancak Steve McCurry’nin görsel arşivi yalnızca bu ikonik portrenin ötesine uzanıyor. Hindistan’dan Pakistan’a, Tibet’ten Brezilya’ya kadar birçok ülkede çektiği karelerle McCurry, kültürlerarası bir köprü kuruyor.
Fotoğraflarında sadece güzelliği değil, acı, umut, direniş ve insan ruhunun kırılganlığını da anlatan McCurry, İstanbul’daki bu özel söyleşide sanatseverlere hem bir görsel yolculuk hem de bir düşünsel deneyim vaat ediyor.
Pera Müzesi’nde bir görsel hafıza şöleni
212 Photography Istanbul’un bir parçası olarak gerçekleştirilen etkinlik, yalnızca bir sanat buluşması değil; aynı zamanda görsel hafızanın nasıl inşa edildiğine dair interaktif bir keşif. McCurry'nin kareleri aracılığıyla seyirci, tanıdık olmayan coğrafyalarda bile tanıdık duygularla yüzleşiyor.
Etkinliğe katılanlar, klasik fotoğrafçılığın ötesine geçen bir anlatım gücüyle karşılaşırken, McCurry’nin merceğinden dünyaya farklı bir pencereden bakma şansı yakalayacak.