Tarihin Sessiz Tanıkları Konuşuyor
2400 yıllık kadim kent Magnesia'da daha önce bilinmeyen bir alanda başlatılan kazılarda, milattan sonra 5. yüzyıldan itibaren dini amaçla kullanılan büyük bir kompleksin kalıntılarına ulaşıldı. Bronz kandiller, duvar freskleri, sikkeler ve mimari detaylar, dönemin yaşamına dair eşsiz ipuçları sunuyor.
Doç. Dr. Kökdemir, “Bu kompleks, paganizmin sonlandığı ve Hristiyanlığın etkisinin arttığı dönemi yansıtıyor. 4. ila 6. yüzyıllara tarihlenebilecek buluntular, Magnesia'nın bilinmeyen tarihsel bir evresini aydınlatıyor” ifadelerini kullandı.
Beylikler Öncesi Dönemin Karanlık Noktaları Aydınlanıyor
Antik çağda Efes, Priene ve Tralleis kentlerini birbirine bağlayan stratejik ve ticari önemiyle öne çıkan Magnesia’da, bugüne dek 4. yüzyıldan sonraki yerleşim izlerine dair herhangi bir somut bulguya ulaşılamamıştı. Ancak bu kazılarla birlikte, erken Hristiyanlık ile Beylikler dönemi arasındaki boşluk dolduruluyor.
Kökdemir, "Artık sadece küçük arkeolojik parçalar değil, bir bütün halinde mimari bir yapı içerisindeyiz. Bu alan her detayıyla bize o geçiş dönemini satır satır anlatacak," diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.
Ziyarete Açılması Planlanıyor
Kazı tamamlandığında, keşfedilen bu yeni bölümün ziyarete açılması hedefleniyor. Böylece hem bölge turizmine yeni bir ivme kazandırılacak hem de Türkiye’nin kültürel mirasına uluslararası ölçekte yeni bir değer daha kazandırılmış olacak.