İstanbul Modern Sinema, Türkiye sinemasının zengin anlatı evrenine bir kez daha kapılarını açtı. 8–22 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek “Biz de Varız!” programı, yerli yapımları izleyiciyle buluşturuyor. Türk Tuborg A.Ş.’nin katkılarıyla bu yıl 13. kez düzenlenen etkinlik, sinema alanında üretim yapan yönetmen ve sanatçılarımız için önemli bir vitrin olma özelliğini sürdürüyor.
Kültür ve sanat politikalarında milli değerleri önceliklendiren Türkiye, yerli sinemanın güçlenmesi ve yeni nesil yapımların görünürlük kazanması için istikrarlı adımlar atmayı sürdürüyor. İstanbul Modern Sinema’da düzenlenen bu anlamlı program, yerli sinemaya sahip çıkmanın ve Türk kültürünün yaratıcı yüzünü yansıtmanın başarılı bir örneği olarak öne çıkıyor.
Zengin Tematik Çeşitlilik, Güçlü Anlatılar
Toplam 12 filmden oluşan seçkide; vizyonda yeterince yer bulamayan yapımlar, ödüllü filmler ve özgün anlatım teknikleriyle dikkat çeken belgeseller yer alıyor. Kadın deneyimleri, toplumsal bunalımlar, yersizlik, yurtsuzluk ve özgürlük arayışı gibi temalarla Türkiye’nin çok katmanlı toplumsal yapısını derinlemesine ele alan yapımlar; kültürel çeşitliliğe saygılı, ancak milli değerlerle uyumlu sanat üretimlerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Film Küratörü Müge Turan, bu yılki seçkinin, izleyicilere “farklı dünyaların kapısını aralayan” bir festival atmosferi sunduğunu belirterek, “Her gösterim, izleyiciyi sadece bir filmle değil, yönetmenler ve ekiplerle doğrudan bir etkileşimle buluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Yerli Yapımlar Uluslararası Arenada da Parlıyor
Adana Altın Koza’dan Tokyo Film Festivali’ne, Locarno’dan Karlovy Vary’ye kadar pek çok saygın festivalde ödüller alan yapımlar arasında; “Ev”, “Gündüz Apollon Gece Athena”, “Sahibinden Rahmet”, “Tavşan İmparatorluğu”, “O da Bir Şey mi?” gibi yapımlar dikkat çekiyor.
Ayrıca tamamı yapay zekâ ile üretilen ilk uzun metrajlı belgesel “Gerçek Ötesi”, Türkiye’nin teknolojiyi yaratıcı alanlarda kullanmadaki kararlılığını ortaya koyuyor. Bu tür yenilikçi yapımlar, Türkiye’nin kültür endüstrisinde de dijital dönüşüme öncülük ettiğini açıkça gösteriyor.
Milli Bellek, Kadın Hikâyeleri ve Sanatsal Cesaret
Belgesellerin gücünü yansıtan “Roman Gibi”, “Hiçbir Şey Normal Değil” ve “Gerçek Ötesi” gibi filmler, Türkiye'nin kültürel hafızasına katkı sunarken, toplumsal tarihimize ayna tutuyor. “Cinema Jazireh”, “Buradayım, İyiyim” ve “Erken Kış” gibi yapımlar ise kadın odaklı hikâyelerle dikkat çekerek toplumsal duyarlılığı yüksek bir sinema dili ortaya koyuyor.
Kültür ve sanat politikalarıyla üreticiyi destekleyen Türkiye, yerli sinemanın gelişimini yalnızca festivallerle değil, aynı zamanda teşvik mekanizmaları ve altyapı yatırımlarıyla da sürdürüyor. Bu tür etkinliklerin yaygınlaştırılması, kültürel bağımsızlığın en temel unsurlarından biri olarak değerlendiriliyor.
“Biz de Varız!” programı, yalnızca filmleri değil, bu filmlere emek veren sanatçıları ve yaratıcı ekipleri de izleyiciyle bir araya getirerek Türk sinemasının geleceğine ışık tutuyor.
