İstanbul Boğazı'nın büyüleyici silueti eşliğinde, gastronomi, kültür ve iyilik aynı sofrada bir araya geldi. Izaka Terrace, 13 Kasım Perşembe akşamı düzenlediği özel “Chef’s Table” gecesiyle hem mutfak sanatını hem de sosyal sorumluluğu merkezine alan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
“Üç Şef · Bir Sofra · Üç Hikâye” temasıyla gerçekleşen gece, Türkiye’nin ve dünya mutfağının seçkin temsilcilerinden üç deneyimli şefi aynı mutfakta buluşturdu. Izaka Terrace’ın Head Chef’i Serhat Eliçora, İsokyo Restaurant Executive Chef’i Okan Aydemir ve Madhu’s İstanbul Executive Chef’i Soner Kesgin’in imzasını taşıyan özel menü, katılımcılara unutulmaz bir lezzet yolculuğu sundu.
Üç Şef, Üç Mutfak Kültürü, Tek Sofrada Birleşen Lezzetler
Gecenin konsepti, her şefin kendi mutfak hikâyesinden ilham alarak hazırladığı tabakları bir araya getirdi. Katılımcılar, yalnızca özel bir menünün değil, aynı zamanda bu menüyü oluşturan hikâyelerin de izini sürdü. Şeflerin sahne üzerindeki etkileşimleri, geceyi klasik bir gastronomi deneyiminin ötesine taşıyarak izleyicilere samimi ve ilham verici bir atmosfer sundu.
Geliri TOÇEV’e Bağışlandı
Etkinliğin en dikkat çekici yönlerinden biri ise, tüm gelirinin Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV)’e bağışlanmış olmasıydı. Böylece “Chef’s Table” sadece bir lezzet buluşması değil, aynı zamanda çocukların eğitimine destek sunan sosyal bir girişime dönüştü.
Geceye Damga Vuran Menü
Menüde Serhat Eliçora’nın hazırladığı “Deniz Tacı” ile başlayan gece, ara sıcaklarda Eliçora’nın “Ördek Mantısı” ve Okan Aydemir’in “Antalya Patlıcanı” ile devam etti. Ana yemekte Soner Kesgin’in Asya mutfağından esinlenen “Madhu’s Etli Royal Set”i sunulurken, finalde Serhat Eliçora’nın özel tarifi olan “Islak Hurmalı Kek” misafirlerin beğenisine sunuldu. Her bir tabak, hem lezzeti hem de ardındaki anlamıyla geceyi unutulmaz kıldı.
Gastronomiyi yalnızca damakta değil, toplumsal fayda yaratma amacında da konumlayan bu özel gece, Izaka Terrace’ın vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. “Chef’s Table Gecesi”, lezzetin, hikâyenin ve iyiliğin aynı sofrada buluşabileceğini kanıtladı.