Bahçeşehir Üniversitesi’nde hazırlanan çarpıcı araştırma, çocukların dijital reklamlara karşı yetişkinlerden çok daha bilinçli olduğunu ortaya koydu. Araştırma, dijital dünyada çocuklara yönelik içeriklerde etik sorumluluğun artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Dijital Dünyada Nesiller Arası Algı Farkı
Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde hazırlanan kapsamlı bir doktora tezi, dijital reklamcılık alanında çocuklarla yetişkinler arasındaki algı uçurumunu gözler önüne serdi. Dr. Özlem Koç’un, Prof. Dr. Kemal Suher danışmanlığında ve Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in katkılarıyla yürüttüğü araştırma, 7–15 yaş arasındaki çocukların reklamlara karşı geliştirdiği bilişsel ve duygusal tepkileri derinlemesine inceliyor.
İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Gaziantep’te 608 öğrenci, 315 veli ve 122 öğretmenle gerçekleştirilen saha çalışmasında; çocukların medya farkındalığı ve eleştirel tutumu bilimsel verilerle ortaya kondu.
Çocuklar Farkında, Yetişkinler Yanılıyor
Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu, öğrencilerin %94.7’sinin dijital reklamları açıkça fark ettiğini belirtmesi oldu. Buna karşın yalnızca %22.5’i reklamdaki ürünü satın almak istediğini söylüyor. Bu oran, çocukların yalnızca reklama maruz kalmadığını; aynı zamanda içeriği değerlendirip eleştirdiğini kanıtlar nitelikte.
Ancak öğretmenlerin yarısından fazlası (%50.8), çocukların reklamlardan kolayca etkilendiğini düşünüyor. Velilerin %32.5’i ise çocuklarının reklamlara inandığını belirtiyor. Bu durum, yetişkinlerin çocukların medya okuryazarlığı konusundaki yeterliliklerini tam olarak okuyamadığını gösteriyor.
Reklamdan Etkilenme Yaşa Göre Değişiyor
Araştırmaya göre, 7–9 yaş grubundaki çocukların %19.8’i reklamlardan etkilenerek ürün isteme eğilimindeyken; bu oran 13–15 yaş grubunda %6.1’e kadar düşüyor. Bu da yaş ilerledikçe dijital reklamlara karşı direnç oluştuğunu ortaya koyuyor.
Ancak araştırmada, hiçbir yaş grubunda medya okuryazarlığı düzeyinin %50’yi aşmadığına da dikkat çekiliyor. Bilgi sahibi olmak, her zaman davranışsal farkındalık yaratmıyor. Bu sebeple medya eğitiminin yalnızca öğretici değil, aynı zamanda tutum geliştirici şekilde kurgulanması gerektiği vurgulanıyor.
Reklamlara İlgi Düşüyor, Etik Sorumluluk Artıyor
Araştırma, çocukların reklamlara olan ilgisinin yaşla birlikte ciddi şekilde azaldığını da ortaya koyuyor. Özellikle oyun içi tanıtımlar ve influencer aracılığıyla sunulan gömülü reklamlarda, içerik-reklam sınırının bulanıklaştığı ve çocukların bu ayrımı yapmakta zorlandığı belirtiliyor.
Bu noktada, RTÜK, KVKK ve BTK gibi devletin düzenleyici kurumlarının çocukları korumaya yönelik yeni nesil dijital reklam regülasyonlarını hızla devreye alması gerektiği çağrısında bulunuluyor.
Stratejik Öneriler ve Toplumsal Sorumluluk
Çalışmada, dijital reklam içeriklerinin daha etik, açık ve çocuklara karşı samimi bir dille sunulması gerektiği vurgulanıyor. Aynı zamanda çocukların medya bilinci artırılırken, ailelerin ve eğitimcilerin bu bilinçle uyumlu hareket etmelerinin önemi öne çıkıyor.
Bahçeşehir Kolejleri CEO’su Dr. Özlem Koç’un bu değerli araştırması, The Kitap Yayınları tarafından yakında kamuoyuna sunulacak. Çocukların dijital dünyadaki sesini duymak ve anlamak isteyen tüm paydaşlar için yol gösterici nitelikte olan bu çalışma, hem akademik hem de sektörel açıdan önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor.