L’OR Espresso, kahvenin sadece bir içecekten ibaret olmadığını bir kez daha kanıtlıyor. Bu yıl Contemporary İstanbul’da yer alacak olan marka, ziyaretçilere duyular arası benzersiz bir deneyim sunmak üzere hazırlıklarını tamamladı. Marka, Art ON Istanbul sanatçılarından Ecem Dilan Köse ile iş birliği yaparak çağdaş sanatla kahve kültürünü yenilikçi bir anlatıyla bir araya getiriyor.
Ecem Dilan Köse’den duyulara dokunan bir medya projesi
Sanatın dönüştürücü gücünü kahvenin çok katmanlı aroma yapısıyla harmanlayan bu özel proje, 24–28 Eylül 2025tarihleri arasında Tersane İstanbul’da sanatseverlerle buluşacak. Köse'nin L’OR’un sofistike marka kimliğinden ilhamla geliştirdiği yeni medya yerleştirmesi, yalnızca görsel değil; kokusal ve duygusal bir deneyim yaratmayı hedefliyor. Bu proje, L’OR’un “altın standardını” sanatın çağdaş diliyle ifade eden etkileyici bir anlatım sunuyor.
Ziyaretçiler, eserin içine adım attıklarında yalnızca bir sanat işine değil; aynı zamanda kahvenin çağrıştırdığı sıcaklık, estetik ve rafineliğe tanıklık edecek. Koku, ses ve görsel ögelerle zenginleştirilmiş yerleştirme, klasik sergi anlayışının dışına çıkarak çok duyulu bir keşif sunuyor.
Küratör Marcus Graf’tan özel bir keşif turu
Fuar kapsamında düzenlenecek olan özel tur, çağdaş sanatın izlerini sürmek isteyen seçkin ziyaretçileri ağırlayacak. Küratör Marcus Graf rehberliğinde gerçekleşecek bu etkinlikte, katılımcılar hem Ecem Dilan Köse’nin özgün çalışmasını hem de L’OR’un estetik dünyasını derinlemesine keşfetme fırsatı yakalayacak.
Bu özel tur, yalnızca görsel sanatlara değil, kahve deneyimine de odaklanarak katılımcıların algılarını farklı bir düzleme taşıyacak. Sadece izlemek değil, hissetmek ve koklamak da deneyimin bir parçası olacak.
“Sanat ve kahve, ilhamın iki farklı yüzü”
JDE Türkiye Ülke Müdürü Mike Çalıkuşu, markanın bu projeye neden büyük önem verdiğini şu şekilde ifade ediyor:
“Sanat da tıpkı kahve gibi, yalnızca estetik değil; duyguları harekete geçiren ve bireyi yeni keşiflere sürükleyen bir deneyim. L’OR olarak kahveyi yalnızca bir içecek değil, tüm duyulara hitap eden rafine bir yolculuk olarak görüyoruz. Contemporary İstanbul’da yer almak, bu vizyonumuzu en yaratıcı haliyle yansıtma imkânı sunuyor.”
L’OR’un bu yaklaşımı, markanın estetikle olan ilişkisini ticari bir zeminden çıkarıp kültürel bir alana taşıyor. Bu sayede kahve, yalnızca damakta kalan bir tat değil; zihinde yer eden bir hikâyeye dönüşüyor.
Contemporary İstanbul’da kahvenin yeni tanımı
L’OR Espresso’nun Contemporary İstanbul’daki varlığı, markanın kahveyi bir yaşam tarzı, bir sanat formu ve bir keşif aracı olarak konumlandırdığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu projeyle birlikte, kahve tutkunları ve sanat meraklıları duyusal bir yolculukta buluşuyor.
Ziyaretçiler, yalnızca bir fuar deneyimi değil; algılarını genişleten ve duyularına dokunan özgün bir etkileşim yaşayacak. Kahve, sanatı besliyor; sanat, kahveyi anlatıyor.