Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Fatih’in mührüyle dirilen mabed: Ayasofya’da 5. yılın huzuru

Fatih’in mührüyle dirilen mabed: Ayasofya’da 5. yılın huzuru

Fatih’in emaneti Ayasofya, 86 yıllık aranın ardından 10 Temmuz 2020’de yeniden cami oldu. 5 yıldır ibadete açık olan yapı, kültür ve inancın kesişme noktası olmayı sürdürüyor.

MUHABİR: Sibel Çınar

Dünya tarihine yön veren anıt eserlerden biri olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 10 Temmuz 2020 tarihinde alınan tarihi kararla yeniden ibadete açıldı. Bu karar, yalnızca bir yapının statü değişikliği değil; medeniyetin, inancın ve millet iradesinin tarihsel hafızayla yeniden buluşması anlamına geliyor.

Ayasofya, İstanbul’un fethiyle birlikte Osmanlı’nın ve İslam dünyasının simgelerinden biri hâline gelirken; 1934’te alınan kararla 86 yıl boyunca müze olarak hizmet verdi. Ancak 2020’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve Danıştay kararıyla, bu tarihi yapı yeniden cami statüsüne kavuştu. Bugün, bu kararın üzerinden tam 5 yıl geçti.

Fetihte Ayasofya’nın anlamı: Zaferin mabedi

Ayasofya, 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’un fethiyle birlikte Fatih Sultan Mehmet Han’ın emriyle camiye çevrildi. Bu, sadece bir binanın işlev değişimi değil, aynı zamanda fethin ve İslam medeniyetinin bir sembolü oldu. Ayasofya’da kılınan ilk cuma namazı, bir çağın kapanıp yeni bir çağın açıldığı anı tescilledi.

Fatih, Ayasofya’yı bir cami olarak vakfederek onu İslam ümmetine bir miras bıraktı. Ayasofya Vakfiyesi’nde, "Bu vakfiyeyi kim değiştirirse lanetim üzerine olsun" ifadesiyle bu kararın kutsal bir emanet olduğuna dikkat çekmişti.

Müzeden camiye: Kültürel hafızanın yeniden inşası

1934 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararıyla müze olan Ayasofya, 20. yüzyıl boyunca hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için sembolik anlamlar taşıyan bir anıt olarak hizmet verdi. Bu dönemde iç mekândaki mozaikler, freskler sergilendi; yapı turistik ziyaretin odak noktası hâline geldi.

Ancak Danıştay 10. Dairesi'nin 2020’de aldığı kararda, Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na ait olduğu ve cami olarak kalması gerektiği vurgulandı. Ardından Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açıldı.

5 yıldır ibadete açık: Her gün binlerce ziyaretçi

Ayasofya, son 5 yılda hem ibadet hem de ziyaret anlamında Türkiye'nin en yoğun noktalardan biri hâline geldi. Günde on binlerce yerli ve yabancı turist, hem tarihi dokusunu görmek hem de ibadet etmek için Ayasofya’ya akın ediyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenli olarak cuma hutbeleri, Kadir Gecesi özel programları ve dualarla Ayasofya, İslam dünyasında manevi bir merkez konumuna taşındı. Aynı zamanda, yerli-yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle kültürel ve turistik önemini de sürdürmeye devam ediyor.

Ayasofya’nın 5. yılında sessiz değil derin bir tanıklık var

10 Temmuz 2020’de başlayan bu yeni dönem, sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için sembolik bir kazanım olarak hafızalara kazındı. Ayasofya’nın yeniden cami oluşu, “tarihi geri alma” değil, tarihi yerli yerine koyma iradesinin bir sonucuydu.

Bugün, bu kararın 5. yılında Ayasofya, hem geçmişin tanığı hem de geleceğin taşıyıcısı olarak cami hüviyetiyle varlığını sürdürüyor. Sessiz duvarları, her gün yükselen ezanlarla zamanın tanıklığını sürdürmeye devam ediyor.