Suriye devriminden sonra rejim hapishanelerinden sağ çıkanların tanıklıklarını ve özgürlük sonrası hayata tutunma mücadelelerini konu alan “Surreal (Gerçeküstü) Suriye” belgeseli, Atlas 1948 Sineması’nda izleyiciyle buluştu.
1963’te iktidara gelen Baas Partisi’nin 61 yıllık baskıcı yönetimi, 2011’de başlayan halk hareketlerinin ardından patlak veren iç savaş sürecinde, 8 Aralık 2024’te Şam’ın rejim kontrolünden çıkmasıyla sona ermişti.
Belgesel, Sednaya, Adra ve Mezze gibi rejim zindanlarında yıllarca süren işkenceleri, hücrelerde yaşanan insanlık dışı koşulları ve özgürlüğün ardından doğan umut dolu yeni hayatları anlatıyor.
“Senaryo olmadan yola çıktık”
Yönetmen Dihat Kaya, Suriye’de uzun yıllar yürüttükleri insani çalışmaların kendilerini derinden etkilediğini belirterek belgesel sürecini şöyle anlattı:
“Suriye zaferinden sonra ‘Şimdi tam zamanı’ diyerek yola çıktık. Senaryosuz gitmek büyük riskti ama karşılaşacaklarımızı bilmek mümkün değildi.”
Kaya, devrim sonrası ilk kez Hama, Humus ve Şam’a gitmenin duygusal ağırlığını yaşadıklarını, doğal ve hayatın içinden görüntüler çekmeye çalışırken belgeselde yer verilemeyecek kadar ağır sahnelerle de karşılaştıklarını söyledi.
“Gerçeküstü bir felaketle yüzleştik”
Belgeselin yapımcısı Tülay Gökçimen, yıllarca Suriye üzerine belgeseller çektiğini ve bölgeye insani yardımlar götürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Esed rejiminin bu şekilde devrileceğini beklemiyordum. Özgürlük geldiğinde insanlar beni bile tebrik etti. Rüya gibiydi. Hama, Humus ve Şam’daki yıkımı yakından görmek ise tarifi zor bir sarsıntıydı. Doğu Guta’da mezar taşlarının bile kazındığını gördüm. Gazze’de yaşananların çok benzeri Suriye’de zaten yaşanmıştı.”
Gökçimen, Filistin’in de en kısa sürede özgürlüğe kavuşması temennisinde bulundu. Belgeselin showrunner’ı Ahmed Akaltun, özellikle zindan bölümlerinin çekimleri sırasında büyük psikolojik baskı yaşadıklarını dile getirerek:
“Elimde kamera olmasaydı burada işkence gören kişi ben olabilirdim hissiyle çekim yapmak çok zordu.” dedi.
“Zihinler de özgürlüğe kavuştu”
Belgeselde tercümanlık yapan Muhammed Fatih Sinan, yıllar önce Suriye’de yaşadığını ifade ederek devrim sonrası ülkeye dönüşünü şu sözlerle aktardı:
“Esed rejimi yalnızca toprağı değil, insanların zihinlerini de işgal etmişti. Zaferle birlikte zihinler de özgürleşti.”
Suriye devriminin birinci yılına adanan 37 dakikalık belgesel, salonu dolduran izleyicilerin yoğun ilgisiyle izlendi. Devrim kutlamalarıyla başlayan film, rejim zindanlarından sağ çıkanların tanıklıklarıyla devam etti. Seyircilerin pek çoğu gösterim sırasında gözyaşlarına hâkim olamadı.
Gösterim sonrası film ekibi sahneye çıkarak çekim sürecinde yaşadıklarını anlattı. Programda ayrıca yazar Yusuf Kaplan, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Başkanı İsmet Yıldırım ve Suriyeli kanaat önderi Muhammed Mücir Hatib de konuşma yaptı.