Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahaları Proje Lansmanı’nda yaptığı açıklamada, her aşaması bilimsel test ve analizlerle yürütülen çalışmalarla İstanbul’un iki tarihi simgesinin yeniden işlevlendirildiğini belirtti. Ersoy, “Tarihi ve kültürel varlıklarımız konusunda attığımız her adım, uzman görüşleri ve bilimsel veriler ışığında atılıyor” dedi.
Haydarpaşa Garı’nın inşa edildiği dolgu alan ve üzerine oturduğu ahşap kazık sistemin büyük ölçüde zarar gördüğünü belirten Bakan, zemin güçlendirme çalışmalarının modern teknolojilerle gerçekleştirildiğini vurguladı. Sirkeci Garı’nda ise zeminde sıvılaşma tespit edilmesi üzerine 24 metre derinliğe kadar inilerek benzer bir güçlendirme uygulandı.
Sultan II. Abdülhamid’in Mirası Yeniden Yorumlanıyor
1870’li yıllarda kurulan Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, Bakan Ersoy’un ifadesiyle “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e ulaşım tarihinin iki ana karakteri” olarak kentin hem fiziki hem de kültürel belleğinde eşsiz bir yere sahip. Bu iki yapı yalnızca mimari özellikleriyle değil, toplumsal hafızadaki yeriyle de yeniden yorumlanarak geleceğe taşınıyor.
Ersoy, her iki garın da sadece restore edilmediğini; aynı zamanda müze, kütüphane, kültür merkezi, sergi salonları ve arkeopark gibi yapılarla işlevsel hale getirildiğini ifade etti. “Bu iki büyük kültür varlığını şehre kazandırıyor, aynı zamanda toplumun sosyokültürel yaşamına yeni alanlar sunuyoruz” dedi.
Haydarpaşa’da Yeni Bir Kültür-Sanat Merkezine Doğru
Haydarpaşa Garı, yangın sonrası sessizliğe bürünmüşken, şimdi modern bir kültür-sanat adasına dönüşüyor. Gar binasında modern kütüphane, çocuk kütüphanesi, dijital kütüphane ve şifahanenin yer alacağı projede ayrıca bir performans sanatları merkezi ve arkeoloji müzesi inşa edilecek. Bu yapıların çevresi ise arkeopark olarak düzenlenecek.
Özellikle gar sahasında keşfedilen antik “Körler Kenti” kalıntıları, bu arkeopark sayesinde ziyaretçilere doğrudan sunulacak. Böylece tarihi katmanlarla güncel sanat ve kültürel etkinlikler aynı mekânda buluşacak.
Sirkeci: Doğu ile Batının Simgesel Kavşağı
Rumeli Demiryolları’nın başlangıç noktası olan Sirkeci Garı da projenin bir diğer önemli ayağını oluşturuyor. Orient Ekspresi gibi uluslararası rotaların son durağı olan gar binası, tarih boyunca devlet adamlarından sanatçılara birçok önemli isme ev sahipliği yaptı.
Yürütülen projeyle Sirkeci Garı; göç müzesi, seyahat kitaplığı, geçici sergi alanları ve demiryolu müzesi ile yeniden işlevlendirilecek. Ziyaretçilere, tarihin yanı başında kültür ve sanatla iç içe nefes alabilecekleri bir alan sunulması hedefleniyor.
Ulaşım Sürerken Kültür Yaşamı Büyüyecek
Her iki garın da ulaşım işlevini koruyacağını vurgulayan Ersoy, “Bu proje, tarihi yapıları demiryolu taşımacılığı sürerken koruma altına alan özgün bir yaklaşımla yürütülüyor. Haydarpaşa ve Sirkeci, bir yandan trenlerle yolculuğun sürdüğü, bir yandan da sanatın ve bilimin hayat bulduğu mekânlara dönüşüyor” diye konuştu.
Yeni Dönemde İstanbul’un Kültür Yüzü
Bakan Ersoy, konuşmasının sonunda Galata ve Kız Kulesi örneklerini hatırlatarak “Değişimin yeni adresi Haydarpaşa ve Sirkeci olacak. Bu iki alan, İstanbul’un yeni kültür-sanat adası haline geliyor” ifadelerini kullandı. Projenin, İstanbul’un modern yapısıyla tarihi mirası arasında güçlü bir bağ kurarak, gelecek nesillere aktarılacak çağdaş yaşam alanları oluşturduğunu belirtti.