İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 111. yılında yalnızca perdesini değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı, sanatsal duyarlılığı ve ortak bir gelecek hayalini aralıyor. “Sürdürülebilir bir dünya için... barış” temasıyla oluşturulan 2025-2026 tiyatro sezonu, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen kapsamlı bir basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantının odağında yalnızca yeni oyunlar değil, bir tiyatronun nasıl bir kültürel direniş alanı olabileceği de vardı. Barış, umut, etik ve tarihsel hafıza; bu sezonun yalnızca teması değil, aynı zamanda sahnedeki ana karakterleri olacak.
barışın dili bu kez sahnede konuşulacak
Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, sezonu tanıtırken sanatın dönüştürücü gücüne dikkat çekti. “Perdelerimizi umuda ve barışa açıyoruz” sözleriyle başlayan konuşmasında, tiyatronun yalnızca eğlence değil; toplumsal hafıza, etik duruş ve kültürel sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Bu sezonun temel taşı olan “sürdürülebilir bir dünya için barış” teması, klasik eserlerle çağdaş yapımlar arasında bir köprü kuruyor. Yaşar Kemal’den Friedrich Dürrenmatt’a uzanan geniş yelpazede, tiyatroseverler yalnızca oyun izlemeye değil, düşünmeye, hissetmeye ve yüzleşmeye davet ediliyor.
çocuklara atfedilen özel oyun: "merhaba çocuk"
Yeni sezonun dikkat çeken projelerinden biri de Atatürk’ün çocukluk dönemine odaklanan “Merhaba Çocuk” oyunu. Başdramaturg Dilek Tekintaş, bu oyunun klasik anma törenlerinden farklı olarak, çocukların dünyasına umutla bakan, ilham veren ve samimi bir anlatı sunduğunu belirtiyor.
Oyunun yazarı Gökhan Aktemur, yönetmeni Yiğit Sertdemir. Oyun, 10 Kasım’da dört ayrı sahnede aynı anda sahnelenecek ve tüm çocuklara ücretsiz olarak sunulacak.
şehir tiyatroları artık sadece bir sahne değil; bir eğitim ve etki alanı
Tiyatronun misyonu yalnızca perde aralamakla sınırlı değil. Şehir Tiyatroları, “İstanbul Şiirle Buluşuyor” etkinliğiyle gençlere şiiri sahnede sunmayı sürdürüyor. Bu sezon genç seyircide yüzde 40’lık artış görülmesi, bu vizyonun karşılık bulduğunu gösteriyor.
Ayrıca çocuklar için düzenlenen kütüphane buluşmaları, atölyeler ve sosyal sorumluluk projeleri de yeni dönemde devam edecek. Özellikle dezavantajlı bölgelerde yapılan çalışmalar, sanatın erişilebilirliğini artırma yolunda büyük önem taşıyor.
2025-2026 repertuvarı: klasikler, çağdaş metinler ve güçlü temalar
Yeni sezonda seyirciyle buluşacak oyunlar arasında, toplumun karanlık yüzlerini sorgulayan, bireysel çatışmaları göz önüne seren ve insan ruhunun derinliklerine inen metinler yer alıyor. Öne çıkan bazı yapımlar şunlar:
Bir Ziyaret (Friedrich Dürrenmatt): Paranın gücü, ahlakın çöküşü ve toplumsal ikiyüzlülük üzerine sert bir hiciv.
Sevgili Yelena Sergeyevna (Ludmilla Razumovskaya): Öğrenci-öğretmen ilişkisi üzerinden bireysel çıkarların etik değerlerle çatışması.
Öylece Durur Zaman (Donald Marguiles): Savaş sonrası travmalar ve bir çiftin içsel çatışmaları.
Haramiler (Musahipzade Celal uyarlaması): Hiciv dolu, güncel bir toplumsal yergi.
Öksüzler, Kahvaltıya Kalsana, Gölge, Pal Sokağı Çocukları, Deli İbrahim, Misafir, Üç Kuruşluk Opera gibi eserler de sezonun dikkat çeken oyunları arasında.
uluslararası işbirlikleri ve çağdaş gösteri sanatları
Bu sezon, sadece oyunlarla değil, uluslararası sanatçı işbirlikleri ve atölye çalışmalarıyla da fark yaratıyor. Hans Peter Kuhn’dan Junko Wada’ya, Rok Vilenik’ten Alisa Mello’ya kadar birçok sanatçı, şehir tiyatrolarıyla ortak projelerde yer aldı.
Özellikle Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi (ÇGSM), bu sezon boyunca performans, ışık-ses tasarımı, çağdaş dans ve kukla tiyatrosu gibi alanlarda yenilikçi projelere imza atacak.
sanat yolculuğu Türkiye turneleriyle devam ediyor
İstanbul sınırlarını aşarak Türkiye genelinde sahneye çıkmaya hazırlanan Şehir Tiyatroları, büyük Türkiye turnesi ile Anadolu’nun birçok noktasına ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca Enver Ören Sahnesi'nde sahnelenecek “Fosforlu Cevriye” müzikali de bölge halkıyla ücretsiz olarak buluşacak.
şehir tiyatroları: 111 yıldır yaşayan bir kültür mirası
111 yıllık geçmişiyle Darülbedayi'den günümüze uzanan İstanbul Şehir Tiyatroları, artık yalnızca bir sahne değil; aynı zamanda sanatın, kültürün, eğitimin, diyalogun ve umudun da merkezi. ISO 9001 ve ISO 10002 kalite belgeleriyle donatılan tiyatro, uluslararası standartlarda üretim ve iletişimle yoluna devam ediyor.
geleceğe bir söz: perdeler barış için aralanıyor
Yeni sezonun en güçlü mesajı, perde açılırken yankılanıyor: Barış için tiyatro, tiyatro için barış! Ayşegül İşsever’in sözleriyle, “Perdelerimizi sadece bugüne değil, aydınlık yarınlara açıyoruz.”
İBB Şehir Tiyatroları, 2025-2026 sezonuyla birlikte yalnızca oyunları değil, bir umudu, bir direnişi ve kolektif geleceği sahneye taşıyor.
