Pera Müzesi, 20. yılını sadece bir kutlama değil, kültürel hafızaya güçlü bir katkı olarak taçlandırıyor. Sanatın evrensel diliyle Türkiye'nin kültür diplomasisine katkı sunan müze, bu sonbahar iki önemli sergiye ev sahipliği yapacak: "Ortak Duygular" ve "Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize".
British Council Koleksiyonu İstanbul’da: Ortak Duygular
Türkiye'nin kültürel gelişiminde önemli bir rol üstlenen Pera Müzesi, bu defa sanat aracılığıyla uluslararası iş birliklerinin kapılarını aralıyor. British Council Koleksiyonu’ndan derlenen “Ortak Duygular” sergisi, yalnızca bir sanat sunumu değil, aynı zamanda toplumların hafızasına yönelik derin bir okuma sunuyor.
Küratörlüğünü Ulya Soley’in yaptığı sergide 29 sanatçının çarpıcı eserleri yer alıyor. Damien Hirst’ten Tracey Emin’e, Lucian Freud’dan Gilbert & George’a kadar birçok isim, izleyiciyi geçmişle bugünün kesiştiği bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor. 1930’lardan bu yana biriktirilen ve 9 binden fazla eseri içeren koleksiyon, bu kez Türkiye ile buluşarak sanatın sınır tanımayan gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sergideki tematik yaklaşım dikkat çekici: “Özeni Korumak”, “Tanıdık Yüzler” ve “Hayali Gelecek” başlıkları altında şekillenen sergi, sanatın duyguları harekete geçiren ve toplumsal bağları güçlendiren yanına odaklanıyor.
Camın Hafızası, Taşın Gücü: Åsa Jungnelius İlk Kez Türkiye’de
İsveçli sanatçı Åsa Jungnelius’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi, Pera Müzesi’nin sanatsal vizyonunu bir adım öteye taşıyor. “Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize” başlıklı sergi, cam ve mermer gibi malzemelerin ruhunu keşfetmeye davet ediyor.
Elif Kamışlı küratörlüğündeki bu etkileyici sergide Jungnelius, Şişecam’ın Denizli fabrikasındaki ustalarla birlikte ürettiği dört dev eserle dikkat çekiyor. Sergi yalnızca estetik değil, aynı zamanda üretim süreci, zanaat ve kültürel miras üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik ediyor.
Sergi alanında ayrıca İsveçli fotoğrafçı Peo Olsson’un Jungnelius’un Bitlis, Van ve Kars’taki obsidiyen sahalarında gerçekleştirdiği çalışmaları belgeleyen kareler de yer alıyor. Bu yaklaşım, sanatın yerel coğrafyayla kurduğu bağı pekiştirerek kültürel sürdürülebilirlik mesajı veriyor.
Ziyaret Bilgileri
Her iki sergi de 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.
Pera Müzesi haftanın altı günü sanatseverlere kapılarını açıyor:
Salı - Cumartesi: 10.00 - 19.00
Pazar: 12.00 - 18.00
Cuma: Uzun Cuma (18.00 - 22.00 arası tüm ziyaretçilere ücretsiz)
Çarşamba: Genç Çarşamba (Tüm öğrenciler için ücretsiz)
