Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat İstanbul’un dördüncü tepesindeki saklı hazine: Zeyrek semti

İstanbul’un dördüncü tepesindeki saklı hazine: Zeyrek semti

Zeyrek, UNESCO’nun miras listesinde; Zeyrek Camii’nin sessizliği, Ni‘me’l-Ceyş kabirlerinin maneviyatı ve taş sokaklarıyla İstanbul’un hafızasında yaşayan bir hazine.

İstanbul Suriçi’nin tarih kokan sokaklarında kurulan ufak bir mahalle...
Dar sokaklar, geniş mekânlar, çocuk seslerinin birleştiği mahalle, eskilerin deyişiyle “Serçeden başka kuş, Zeyrek’ten dik yokuş olmaz” latifesiyle karşımızda: Zeyrek semti.

UNESCO Dünya Mirasi listesinde

Zeyrek, İstanbul’un en eski semtlerinden biridir. Bu tarihi semt, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bir koruma sit alanıdır. Saklı hazinelerden biri olan bu bölge; cumbalı evleri, ahşap yapıları, tarihi mabetleri ve taş kaldırım sokaklarıyla adeta geçmişe bir yolculuk sunar. Yedi Tepeli İstanbul’un dördüncü tepesine yayılan Zeyrek Mahallesi, ihtişamı ve uhrevi manzarasıyla dikkat çeker. Sokaklarında dolaşırken karşımıza çıkan Pantakrator Kilisesi (Evrenin Hâkimi), günümüzde Zeyrek Camii olarak hizmet vermektedir. Bu ulu mabet, Ayasofya’dan sonra İstanbul’daki en eski Bizans kilisesi olma özelliğini taşır.

Üç ayrı kilisenin birleşimi

Pantokrator Manastırı, günümüzdeki adıyla Zeyrek Camii, birbirine bitişik üç kiliseden oluşur. “Evrenin Hâkimi” anlamına gelen bu manastır; İsa Mesih (Hristos Pantokrator), Başmelek Mikail (Arhangelos Mikail) ve Şefkatli Meryem Ana’ya adanmıştır. Bizans yapısı olan bu mabet, İstanbul’un fethiyle birlikte medreseye çevrilmiş ve Osmanlı döneminde İstanbul’daki ilk eğitim kurumu olmuştur. Zeyrek lakabının kaynağı, bu medreseye tayin edilen dönemin müderrislerinden Molla Mehmet Efendi’dir.

Ni‘me’l-Ceyş’in semti

Zeyrek’in dar sokaklarına serpiştirilmiş Ni‘me’l Ceyş kabirleri, İstanbul’un fethine katılmış bahtiyar askerlerin hatırasını yaşatmaya devam eder. Bu mübarek kabirler, semtin manevi kimliğini pekiştiren ve geçmişin izlerini bugüne taşıyan sessiz nöbetçiler gibidir. Fatih Sultan Mehmed’in hocalarından Kara Şemseddin Hazretleri, fetih şehitlerinden Sancakdar İbrahim Ağa, halk arasında “İncirli Dede” diye bilinen Abdülkadir Dede, ismi unutulmuş ama ruhu semtte yaşayan Beşinci Sekban ve Şeyh Şamih gibi nice fetih gazisinin kabirleri, Zeyrek’in maneviyatına derinlik katar. 

Bu ruhani atmosfer içinde, Zeyrek Camii’nin arka sokağında İstanbul’un üç büyük evliyasından biri kabul edilen Mehmed Emin Tokadi Hazretleri’nin türbesini ziyaret etmek, adeta manevi bir kapıdan geçmek gibidir. Hemen yanı başındaki Piri Mehmed Paşa Camii ve semtin sonunda yer alan eşsiz seyir terası, ziyaretçilere hem huzur hem de İstanbul’un panoramik güzelliğiyle sarmalanmış bir tefekkür alanı sunar.

Günün sonunda Zeyrek Seyir Terası’nda İstanbul’un tarihî siluetiyle karşılaşmak, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyime dönüşür. Şehzadebaşı’ndan Galata’ya, Topkapı Sarayı’ndan Haliç’e uzanan bu manzara; İstanbul’un belleğini gözler önüne seren eşsiz bir panoramadır.