Konya’nın Seydişehir ilçesinde yürütülen arkeolojik kazılarda yaklaşık 5 bin yıl öncesine tarihlenen “insan yüzlü” çömlek parçası bulundu. Buluntunun, bölgedeki sembolik ve ritüel yaşamın izlerini taşıdığı değerlendiriliyor.
Gökhöyük’te Kazılar Yeniden Hızlandı
Seydişehir ilçe merkezine 8 kilometre mesafede bulunan Gökhöyük, 1950’li yıllarda İngiliz arkeolog James Mellaart tarafından tespit edilmişti. 2000’li yıllarda yapılan kurtarma kazılarının ardından uzun süre ara verilen çalışmalar, 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yeniden başlatıldı.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ramazan Gündüz başkanlığında yürütülen kazılar, Seydişehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle devam ediyor.
Detaylı Yüz Hatlarıyla Dikkat Çekiyor
Kazı Başkanı Doç. Dr. Gündüz, bulunan parçanın sıradan bir kullanım eşyasından öte, sembolik anlamlar taşıdığını belirtti:
“Kap parçasının yüzeyinde kıvrımlı kaşlar, ortada birleşen burun ve badem şeklinde gözler görülüyor. Bu detaylar, henüz yapım aşamasındayken oyulmuş. Orta Anadolu’da insan yüzü betimlemeleri biliniyor ancak Gökhöyük’teki örnek, korunmuşluğu ve detaylarıyla öne çıkıyor.”
Gündüz, parçanın ritüel amaçlı kullanıldığını vurgulayarak kesin tarihlendirme için Selçuk Üniversitesi’nde radyokarbon analizlerinin yapılacağını söyledi.
Hayvan Figürinleri ve Taş Baltalar da Bulundu
İnsan yüzlü çömlek parçasının yanı sıra kazılarda farklı buluntulara da rastlandı. Hayvan figürinleri, mühürler, obsidiyen ok uçları ve taş baltalar, Gökhöyük insanının günlük yaşamına ve inanç dünyasına dair ipuçları sunuyor.
Obsidiyen uçların avcılıkta kullanıldığı, taş baltaların ise gündelik işlerde bir tür “alet seti” işlevi gördüğü belirtildi.
7 Bin Yıllık Bir Yaşam Katmanı
Gökhöyük’ün, Neolitik dönemden Demir Çağı’na kadar kesintisiz yaşam izleri barındırmasıyla Konya Ovası’ndaki en önemli yerleşimlerden biri olduğuna dikkat çeken Gündüz, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gökhöyük, yaklaşık 7 bin yıllık süreci tek bir merkezde gözlemleme imkânı sunuyor. Bu özelliğiyle Anadolu tarih öncesi araştırmalarında önemli bir merkez haline gelmesini bekliyoruz.”