“Edebiyat bir direniştir.” diyerek bir kuşağın vicdanına yön veren usta kalem Nuri Pakdil, aramızdan ayrılışının 6. yılında fikirleriyle yaşamaya devam ediyor.
Modern Türk edebiyatının en özgün ve direniş odaklı yazarlarından biri olarak kabul edilen Nuri Pakdil, 1934 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Yazı hayatına daha lise yıllarında başlayan Pakdil, Türk edebiyatında “yerli düşünce”, “bağımsızlık” ve “medeniyet bilinci” kavramlarının öncülerinden biri oldu.
Edebiyat Dergisi’yle Bir Kuşağı Yetiştirdi
1969’da yayın hayatına başlayan Edebiyat Dergisi, Pakdil’in önderliğinde yalnızca bir edebiyat mecrası değil, aynı zamanda bir düşünce okulu haline geldi. Dergi etrafında toplanan genç yazarlar, Türk düşünce ve sanat dünyasında yeni bir üslubun temsilcisi oldular.
Pakdil, sanatın bir estetikten öte “bir ahlak biçimi” olduğunu savundu. “Bir düşünceye inanmak, o düşünce uğruna yaşamaktır” diyerek fikirde tutarlılığı, edebiyatta ise inancı merkeze aldı.
Kendine Has Duruşuyla Bilindi
Siyasi ve kültürel hiçbir akımın içine girmeyen Pakdil, “Bağımsız düşünce adamı” kimliğiyle tanındı.
“Yeryüzünde hiçbir güç, adaletin karşısında duramaz.” ve
“Bizim yürüyüşümüz Kudüs’e doğrudur.”
sözleriyle hem düşünce hem de inanç dünyasında iz bıraktı.
Eserleriyle Düşünce Dünyasına Yön Verdi
Nuri Pakdil’in kaleme aldığı eserler arasında;
“Bir Yazarın Notları”, “Batı Notları”, “Kalem Geri Dönmez”, “Sükût Suretinde”, “Bağlanma”, “İslamca Düşünce”, “Umut Dolu Bir Yürekti”, “Ahid”, “Anneler ve Kudüsler”, “Öte Yazı” gibi yapıtlar öne çıkar.
Bu eserlerinde Pakdil, insanın iç direnişi ile toplumsal adalet arayışını birleştiren bir dil kurdu.
Pakdil’in Anneler ve Kudüsler şiirinden bir kesit;
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar…
Usta yazar, 18 Ekim 2019’da 85 yaşında vefat etti ve Taceddin Dergahı’na defnedildi. Ardında 42 eserlik bir kültürel miras bırakan Pakdil, hem yazısıyla hem de düşüncesiyle Türk edebiyatında eşsiz bir iz bıraktı.