"Dijital Sanat, Dua Etmek Gibi Temas Edilebilir Bir Deneyim Sunar"
Konuşmasında dijital sanatın insani ifade biçimlerinden biri olduğunu vurgulayan Aliy, bu sanat formunun hiçbir zaman insanın tüm yaratıcı kapasitelerini kapsayamayacağını da belirtti. Dijital sanatın deneyim alanı sunduğunu ve klasik müzecilik anlayışındaki “dokunulamazlık” kavramını kırdığını ifade eden Aliy, şöyle konuştu:
“Ben artık klasik sanatlardan farklı olarak, dijital sanatla üretilen bir eserin içine girilebildiğini, ona temas edilebildiğini görüyorum. Bu anlamıyla tıpkı dua etmek gibi, dijital sanata katılma gücüne sahip olunabiliyor.”
Aliy ayrıca, dijital sanata yönelik korkuların esasen alışkanlıkların değişmesinden kaynaklandığını ve bu dönüşümün zamanla toplum tarafından benimseneceğini söyledi.
Sanatın Geçmişten Bugüne Evrimi
Prof. Dr. Aliy konuşmasında sanat eserlerinin geçmişte günlük yaşamın bir parçası olduğunu, müze fikrinin Batı kökenli ve Hristiyanlık sonrası oluşan bir yapı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Hat sanatı gibi klasik eserler, bulundukları mimarinin bir unsuruydu. Sanat eseri, gösteri veya koleksiyon için değil, yaşamın içinde üretildi. Sanat eserinin gösteriş unsuru haline gelişi, kiliseler arası rekabetle başlamıştır.”
Sanatın ticari bir meta hâline gelmesinin ve klasik müze anlayışının insan ile sanat arasına mesafe koyduğunu vurgulayan Aliy, dijital sanatın bu anlayışı temelden sorgulayan ve dönüştüren bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
DİJİTAL SANAT BİR MEDENİYET ANLATISIDIR
Festivalin odaklandığı başlıklardan biri olan Türkiye’nin kültürel mirasının dijitalleştirilmesi sürecinde, dijital sanatın oynadığı rol de önem kazandı. Teknoloji destekli sergi ve deneyimlerin, genç kuşaklar nezdinde kültürel hafızanın aktarımında etkili olduğunun altı çizildi.
Prof. Dr. Aliy’nin sözleriyle, dijital sanat bir medeniyet anlatısıdır ve bu anlatıda insan merkezli yaklaşımlar temel alınmalıdır. Gelenekle teknolojiyi buluşturan bu vizyon, Türkiye’nin kültür ve sanat politikalarının geleceği açısından stratejik bir adım olarak görülüyor.