Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Mevlana: Mest-i Aşk, İran’da rekor kırdı! Türkiye vizyonu için geri sayım başladı

Mevlana: Mest-i Aşk, İran’da rekor kırdı! Türkiye vizyonu için geri sayım başladı

Mevlana: Mest-i Aşk, İran’da 2 milyonu aşan izleyiciyle rekor kırdı. 17 Ekim’de Türkiye vizyonuna giriyor, büyük ilgi bekleniyor.

MUHABİR: Eylül Baysal

İran sinemalarında adeta bir kültürel olaya dönüşen “Mevlana: Mest-i Aşk”, tarihi ve duygusal derinliğiyle izleyiciyi büyüledi. Komedi dışı türde vizyona giren yapım, 2 milyon 85 bin seyirciyle İran’da rekor kırarak sektörde yeni bir kilometre taşı oluşturdu. Şimdi gözler, 17 Ekim’de Türkiye’de sinemaseverlerle buluşacak olan bu dev projeye çevrildi.

iran’da kırılan rekor, türkiye için umut veriyor 

İranlı ve Türk izleyicilerin ortak kültürel bağlarına dokunan film, Mevlana Celaleddin Rumi ile onun gönül dostu Şems-i Tebrizi arasındaki derin ve sarsıcı ilişkiden ilham alıyor. Şems’in gizemli kayboluşu, Mevlana’nın iç dünyasında yarattığı fırtınalarla birlikte ele alınıyor. Yönetmenliğini Hassan Fathi’nin üstlendiği yapım, izleyiciyi yalnızca bir dönem filmine değil, ruhani bir yolculuğa davet ediyor.

Fahir Atakoğlu imzasını taşıyan müzikler, atmosferi daha da derinleştirirken, görüntü yönetmeni Morteza Poursamadi, sahneleri bir tablo estetiğinde sunuyor. Film, klasik bir biyografi olmanın çok ötesine geçerek, duygularla örülmüş bir zaman yolculuğu sunuyor.

böylesi ilk kez: türk ve iranlı dev oyuncular aynı sahnede

Tarihi dram türünde belki de ilk kez bu kadar geniş çaplı ve uluslararası bir oyuncu kadrosu izleyiciyle buluşuyor. Filmde, Parsa PırouzfarŞahab Hüseyniİbrahim ÇelikkolHande ErçelBensu SoralBoran KuzumSelma ErgeçBurak Tozkoparan ve Halit Ergenç gibi iki ülkenin en önemli oyuncuları aynı projede yer alıyor.

Bu uluslararası birliktelik, sadece film değil, bölgesel sinema açısından da tarihi bir adım niteliğinde. Türkiye’nin sinema ihracatı bağlamında da “Mevlana: Mest-i Aşk”, yeni bir pencere açabilecek potansiyele sahip.

duyguların dili, sinema oldu

Film, sadece bir hayat hikayesini anlatmakla kalmıyor, aşkın, arayışın ve dönüşümün evrensel dilini kullanıyor. Tasavvuf felsefesi ve Mevlana’nın içsel yolculuğu üzerinden izleyiciye manevi derinliği olan bir anlatı sunuluyor. Bu yönüyle, dini veya kültürel bağlamın ötesine geçip insani değerlere hitap eden bir yapım karşımıza çıkıyor.

türkiye vizyonu öncesi sosyal medyada büyük yankı

Henüz Türkiye’de vizyona girmemiş olmasına rağmen, film hakkında sosyal medyada binlerce paylaşım yapıldı. Fragmanları milyonlarca kez izlendi, karakter analizleri ve oyunculuklar üzerine yapılan yorumlar, filmin şimdiden geniş bir hayran kitlesine sahip olduğunu gösteriyor.

İzleyiciler özellikle Mevlana ve Şems karakterlerinin ruhsal çatışmalarını, oyuncuların sahneye taşıma biçimlerini merakla bekliyor. 17 Ekim, yalnızca bir vizyon tarihi değil, aynı zamanda Türk sineması için de uluslararası bir çıkışın başlangıcı olabilir.