Kırgınlık ve umudun, sessizlik ve yeniden doğuşun kesişim noktasında, yazar, oyuncu ve eğitimci Özlem Yıldırım, yeni şiir kitabı "Kırgın Bir Gezgin" ile okurlarını derinden etkileyecek bir içsel serüvene davet ediyor. Bu eser, sadece bir şiir seçkisi değil; kırık anılardan, suskunluklardan ve zorlu bir yolculuk sonunda elde edilen yeniden var olma cesaretinden örülmüş, evrensel bir hikâyeyi fısıldıyor.
Marmara Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon mezunu olan ve Bahçeşehir Üniversitesinde İleri Oyunculuk alanında yüksek lisansını tamamlayan Özlem Yıldırım, çok yönlü sanat kimliğini bu kitabında da ortaya koyuyor. Yaratıcı drama öğretmenliği kariyerinin yanı sıra edebiyat ve tiyatro alanındaki üretimine devam eden Yıldırım, çocuk kitapları ("Masallarla Yolculuk", "Ben Prenses Değilim") ve yetişkinlere yönelik tiyatro metni ("Kar Küresi") ile de tanınıyor.
İçsel Fırtınaların ve Doğanın İzinde Bir Yolculuk
"Kırgın Bir Gezgin"de Yıldırım'ın dizeleri, terk edilmiş çocukluğun silinmeyen gölgelerinde dolaşarak, hiç şefkat görmemiş bir ruhun derin yaralarını kelimelerle usulca kanatıyor. Aşk, bazen bir kalemin ucundaki kader darbesine, bazen de içimizde yankılanan dipsiz bir kuyunun sesine dönüşüyor.
Doğanın döngüsü, bu içsel fırtınalara melankolik bir fon oluşturuyor: Yazın ferahlığı, Eylül'ün dingin hüznü ve sonbahar yapraklarının sessiz kabullenişi. Kitap, tüm bu geçişlerin arasında kaybolmakla kendini bulmak arasındaki ince çizgide yürüyen bir ruhun fısıltısı.
Bu özel seçki, sahiciliğe özlem duyanlara ve yalnızlığını cesaretle kucaklayarak yeniden var olmanın yollarını arayanlara hitap ediyor. Yıldırım'ın kalemi, aynı anda hem asi hem nahif, hem kırgın hem umutlu mısralar döküyor.
"Kırgın Bir Gezgin", her bir okuru kendi iç dünyasının yankısına kulak vermeye ve belki de hepimizin içinde saklı duran o gezgini uyandırmaya çağırıyor. Sanatçı, sade ama vurucu diliyle, insan ruhunun kırılgan yönlerine ışık tutmayı ve kendini bulma arayışına rehberlik etmeyi sürdürüyor.
