Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Sınır hattında eğitim devrimi: 15 bin kitapla kurulan gelecek

Sınır hattında eğitim devrimi: 15 bin kitapla kurulan gelecek

Esendere beldesinde açılan 15 bin kitaplık kütüphane, sınırdaki öğrencilere modern, güvenli ve sessiz bir çalışma ortamı sunuyor.

MUHABİR: Gökhan Erek

İran sınırındaki Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere beldesi, eğitim adına sessiz bir devrime tanıklık ediyor. 750 metrekarelik bir alanda yükselen Esendere Halk Kütüphanesi, sadece bir yapı değil; yıllardır kitaplara hasret kalan genç zihinler için umutla açılan bir kapı oldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla kurulan bu kütüphane, 15 bin kitaplık zengin koleksiyonu, modern yapısı ve sosyal alanlarıyla bölgedeki en büyük eğitim yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. 2 Temmuz’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla açılan bu merkez, sınır hattında sadece bilgiye değil, eşitliğe ve geleceğe uzanan bir köprü kurdu.

Eğitimde fırsat eşitliği sınırda başlıyor

Esendere'de doğup büyüyen birçok öğrenci için kitap bir lüks, sessiz bir ortamda ders çalışmak ise hayaldi. O hayal şimdi gerçek. Kütüphane, 250 öğrenci kapasiteli yapısıyla, her gün genç zihinlere kapılarını açıyor. Sadece raflara dizili kitaplarla değil; internet erişimibilgisayar odasıçocuk bölümükonferans salonu ve ödünç kitap hizmetiyle donatılan merkez, eğitimde büyük bir boşluğu dolduruyor.

Belediye Başkanı Dırbaz Büyüksu’nun ifadesiyle, bu yatırım sadece bir bina değil; “bir neslin kaderini değiştirecek bir yapı.” Eskiden evlerinde ders çalışacak bir masa bile bulamayan çocuklar, artık modern masalarda, sessizlik içinde, güvenle geleceğe hazırlanıyor. Haftanın yedi günü açık olan kütüphane, sadece bir öğrenme alanı değil; toplumsal dönüşümün kalbi haline geliyor.

Sessizliğin içindeki devrim

Kütüphane sessiz; ama o sessizlik, binlerce hayalin şekillendiği bir uğultuya dönüşüyor. Kitaplar arasında kaybolan gençler, artık hayata çok daha güçlü tutunuyor. Ziya Kızılboğa’nın yönettiği kütüphanede 10 bin kitap yetişkinler için, 5 bin kitap ise çocuklar için ayrıldı. Ayrıca 20 güncel süreli yayın, 50 kişilik konferans salonu ve çeşitli sosyal etkinlik alanları da gençlerin hizmetinde.

Kızılboğa'nın sözleri, kütüphanenin yalnızca bir bilgi merkezi olmadığını açıkça ortaya koyuyor: “Öğrenciler burada sadece kitap okumuyor; film izliyor, tiyatro izliyor, tartışıyor, üretiyor. Burası sınırda bir eğitim kampüsü gibi çalışıyor.”

Minderden masaya, hayaller yükseliyor

Bu değişimi en iyi anlatanlar ise bizzat kütüphaneyi kullanan öğrenciler. Sema Baran, daha önce evinde çalışacak masası bile olmadığını anlatıyor: “Minderin üstünde, eski defterlerle ders çalışıyordum. Şimdi istediğim kitaba anında ulaşabiliyorum. İlk kez bir çalışma alanım var.”

Cihan Işık ise büyük bir ailede yaşadığı için verimli ders çalışamadığını belirtiyor: “Romanlara ulaşmak bir hayaldi. Şimdi elimizi uzattığımızda ulaşabiliyoruz. Bilgisayar odamız, satranç alanımız, konferans salonumuz var. Burası sadece bir kütüphane değil; ikinci evimiz.”

Şevin Altınoluk’un sözleri ise bu eğitim projesinin psikolojik etkilerini gözler önüne seriyor: “Buraya geldiğimde ders çalışma isteğim artıyor. İlçe merkezine gitmek zorunda kalmadan kitaplara, internete ve çalışma ortamına erişmek inanılmaz bir rahatlık.”

Bilgiyle güçlenen sınır hattı

Esendere Halk Kütüphanesi'nin açılmasıyla birlikte bölgede sadece bireysel başarılar değil, toplumsal gelişim de hız kazanmış durumda. Kütüphanenin yakın zamanda öğrencilere çay, kek ve meyve suyu ikram etmeye başlayacak olması, bu yapının yalnızca akademik değil, sosyal bir merkez haline geldiğini gösteriyor.

Sınırda bir köyde yükselen bu yapı, aslında bilginin coğrafi sınır tanımadığını ve doğru yatırımlarla en ücra köşelerin bile eğitimde merkez haline gelebileceğini ortaya koyuyor. Her gün biraz daha büyüyen bu sessiz devrim, ileride belki de Türkiye’nin önemli bilim insanlarını, yazarlarını, sanatçılarını yetiştirecek bir ilk adım olacak.