Şanlıurfa’daki “Taş Tepeler Projesi” kapsamında Sefertepe’de ortaya çıkarılan malzemeler, yaklaşık 10 bin 500 yıl önce yaşamış toplulukların süs eşyası üretimindeki ustalığını gözler önüne seriyor.
İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı başkanı Doç. Dr. Emre Güldoğan, bu yıl yürütülen kazıların tamamlandığını belirterek, eserlerin çoğunluğunun süs ve takı eşyalarına ait olduğunu söyledi. Kazılarda çok sayıda boncuk ve insan betimlemeli idole (heykelcik) ulaşıldı.
Sefertepe’de ortaya çıkarılan boncuklar arasında, Karahantepe ve Sayburç’ta bilinen çift yüzlü insan betimli örneklerin küçük versiyonlarının da yer aldığı belirtiliyor. Güldoğan, bu figürlerin Taş Tepeler bölgesinin ortak sembol repertuvarının parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca, Dicle Havzası’nda bilinen kakma boncuk tiplerinin de Sefertepe’de ortaya çıkarıldığını açıkladı.
Kazılar sırasında bir taşa kazınmış yavru domuz betimlemesi de bulundu. Güldoğan, bu tür çizimlerin dönemin insanının dış dünyayla olan ilişkilerini yansıttığını ifade etti.
Eserlerde kullanılan kireç taşının işlenmesinin görece kolay olduğunu belirten Güldoğan, boncuklarda kullanılan yeşim ve labradorit gibi taşların ise yüksek beceri gerektirdiğini söyledi. Boncuk ve idollerin üretim tekniklerinin, dönemin ustalığını anlamaya imkân tanıdığını dile getirdi:
“Kireç taşı sert olmasına rağmen kabuğu kırıldıktan sonra işlenebiliyor. Diğer taşlar için ise günümüzde metal ve ince aletlerle yapılacak işler, o dönemde kum ve su ile gerçekleştiriliyordu. Betimlemeler sırasında daha sert kayaların kullanılması ve basit matkap benzeri mekanizmalarla delik açılması mümkün olmuş.”