Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Türk şiirine yeni ufuklar açan şair: Tevfik Fikret

Türk şiirine yeni ufuklar açan şair: Tevfik Fikret

Türk edebiyatının öncü ismi Tevfik Fikret, 19 Ağustos 1915’te hayata veda etti. Vefatının 110. yılında eserleriyle anılmaya devam ediyor.

1867’de İstanbul Aksaray’da dünyaya gelen Mehmet Tevfik Fikret, küçük yaşta annesini kaybetti, babasının sürgünüyle anneannesi yanında büyüdü. Galatasaray Lisesi’nde aldığı eğitim ve Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci’den gördüğü dersler, onun sanat yolculuğunu şekillendirdi.

Edebiyat-ı Cedide’nin öncüsü

İlk şiiri Tercüman-ı Hakikat’te yayımlanan Fikret, kısa sürede edebiyat çevrelerinde tanındı. 1896’da Servet-i Fünun’un yazı işleri müdürlüğünü üstlendi. Dergi, onun döneminde Edebiyat-ı Cedide’nin yayın organı kimliğini kazandı. Bu süreçte şair, yeni bir dil ve edebiyat anlayışını Türk şiirine kazandırdı.

1906’da Boğaz’ın kıyısında yaptırdığı Aşiyan evi, şairin hem evi hem de ilham kaynağı oldu. Burada kaleme aldığı eserlerle bireyci duyguların yanı sıra toplumsal meseleleri de dile getirdi. 2. Meşrutiyet’in savunucusu olarak siyasal hayatla da ilgilenen Fikret, zamanla iktidara karşı eleştirel bir tavır aldı.

Eserleriyle yaşayan bir miras

48 yaşında şeker hastalığı nedeniyle hayata veda eden Fikret’in mezarı, daha sonra Aşiyan’daki müze evine taşındı.
O, ardında “Rübab-ı Şikeste, Tarih-i Kadim, Haluk’un Defteri, Şermin, Sis, Han-ı Yağma, Balıkçılar” gibi unutulmaz eserler bıraktı. Bu eserler, hem bireysel hem de toplumsal yönüyle modern Türk şiirinin öncülerinden biri olarak anılmasına vesile oldu.

Aradan geçen 110 yıla rağmen, Tevfik Fikret’in şiirleri güncelliğini koruyor. Onun dizeleri, özgürlük, adalet, toplum ve insan sevgisi üzerine bıraktığı derin izlerle Türk edebiyatında yaşamaya devam ediyor.

“Bir lahza-i taahhur, bütün ömrü hederdir.”
(Rübab-ı Şikeste)