Yeni Birlik Gazetesi
Yeni Birlik Gazetesi Kültür Sanat Yeşilçam'ın gülen yüzü Kemal Sunal'ın vefatının 25.yılı

Yeşilçam'ın gülen yüzü Kemal Sunal'ın vefatının 25.yılı

82 filmde halkın sesi oldu, milyonları güldürdü. Kemal Sunal, vefatının 25. yılında filmleriyle ve unutulmaz karakterleriyle anılmaya devam ediyor.

MUHABİR: Sibel Çınar

Türk sinemasının en sevilen oyuncularından Kemal Sunal, vefatının 25. yılında hâlâ halkın hafızalarda yaşıyor. Güler yüzü, sahiciliği ve hayat verdiği karakterlerle milyonların gönlünde iz bırakan Sunal, 11 Kasım 1944’te İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu’nun ardından Vefa Lisesi’nde öğrenim gördü. Tiyatroya ilgisi bu yıllarda başladı.

Tiyatro hayatı lise yıllarında başladı

Tiyatro kariyerine Kenter Tiyatrosu'nda adım atan sanatçı, Devekuşu Kabare'deki performansıyla yönetmen Ertem Eğilmez’in dikkatini çekti. Böylece beyazperdeye "Tatlı Dillim" filmiyle adım attı. Ardından gelen "Hababam Sınıfı" serisinde canlandırdığı “İnek Şaban” karakteri, onu halkın sevgilisi hâline getirdi.

Sunal, sinemada çoğu zaman dürüst, saf, ezilen ama sonunda haklı çıkan karakterleri canlandırdı. “Süt Kardeşler”, “Kapıcılar Kralı”, “Çöpçüler Kralı”, “Zübük”, “Davaro”, “Korkusuz Korkak” gibi filmleriyle hem güldürdü hem düşündürdü. 

En İyi Erkek Oyuncu 

1976 yapımı “Kapıcılar Kralı” filmi ile 1977 senesinde Antalya Film Festivali'nde “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı.1980 darbesi nedeniyle yarım kalan eğitimini 1995’te Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun olarak tamamladı. Yüksek lisans tezini ise kendi sinema kimliği üzerine yazdı. Bu tez, daha sonra “TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü” adıyla yayımlandı.

Sanat yaşamı boyunca 82 filmde rol alan Kemal Sunal, 3 Temmuz 2000’de “Balalayka” filminin çekimleri için Trabzon’a gitmek üzere bindiği uçakta geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ardında, kuşaklar boyunca tazeliğini koruyan unutulmaz filmler, karakterler ve samimi bir gülüş bıraktı.

O sadece bir aktör değil, halkın içinden çıkan, halkı anlatan, halkla birlikte gülüp ağlayan gerçek bir sanatçının tanımıydı. Vefatının 25. yılında, Kemal Sunal’ın yeri hâlâ dolmadı.