Türk pop müziğinin güçlü sesi Aşkın Nur Yengi, Kıbrıs’ta sahne aldığı özel bir gecede sadece şarkılarıyla değil, söyledikleriyle de gündem oldu. Turkuaz elbisesiyle göz kamaştıran sanatçı, konser öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamalarla müziğin geçmişiyle bugününü kıyasladı. Yaklaşık 40 yıldır sahnelerde olan usta yorumcu, “Bugüne kadar kimseye özel bir şarkı yazmadım” diyerek müzik kariyerine dair çarpıcı bir itirafta bulundu.
sahnede 90’lar, yürekte eksik olan sahicilik
Yıllara meydan okuyan sesi ve duruşuyla sahnede 90’ları yeniden yaşatan Yengi, o yılların ruhunu anlatırken gözlerinde buruk bir gülümseme vardı. “Bu gece 90’lara gidiyoruz” diyerek başladığı konuşmasında, 90’ların sadece müzik değil, duygu anlamında da daha dolu dolu geçtiğini belirtti. “En çok özlediğim şey ne diye sorarsanız, sahicilik derim. O zamanlar şarkılar yaşanmışlıkla yazılırdı, bugünse bu duygular neredeyse tamamen kaybolmuş durumda.”
Bu cümle, sadece bir döneme duyulan özlemi değil, aynı zamanda bugünkü müzik dünyasının duygusal kopukluğunuda gözler önüne seriyor. Yengi, sahnelerdeki yolculuğunda, her dönemin bir duygusu olduğunu ancak 90’ların aşkı ve samimiyeti taşıdığını söyledi.
sezen abla yazdı, biz söyledik
Gazetecilerin “Hiç özel birisi için şarkı yazdınız mı?” sorusu üzerine, Yengi’nin verdiği yanıt, bir dönemin şarkı yazım anlayışını da özetler nitelikteydi. “Hayır, hiç kimse için özel bir şarkı yazmadım. Zaten Sezen abla yazardı. Onun yaşadıklarını seslendirdik ama o duygular bizim de içimize işledi. Sonuçta o şarkılar sadece bir kişiye değil, hepimize yazılmış gibiydi.”
Bu sözler, bir şarkının sadece melodiden ibaret olmadığını, aslında ortak bir duygunun taşıyıcısı olduğunu anlatıyor. Yengi’ye göre o dönem, her aşk evrenseldi ve herkes kendi hikâyesini o melodilerde bulabiliyordu.
aşk da kalmadı, ilkeler de
Yengi’nin açıklamalarında dikkat çeken bir diğer unsur ise, bugünün sosyal yapısına dair gözlemleriydi. “Bence aşk da kalmadı, sahicilik de. Artık insanlar bu kelimeleri sadece kullanıyor ama içini dolduramıyor. Kaliteli, ilkesel duruşa sahip olan insanlar elbette var ama genel tablo ne yazık ki pek iç açıcı değil.”
Bu ifade, sanatçının yalnızca bir müzisyen değil, aynı zamanda dönemleri kıyaslayan bir gözlemci olduğunu gösteriyor. Duyguların içinin boşaldığını, insanların yüzeyde yaşadığını söyleyen Yengi, sözleriyle derin bir toplumsal eleştiri getiriyor.
‘sana değmezmiş’ bir istisna olabilir
Yengi, bugüne kadar kimseye özel şarkı yazmadığını vurgulasa da “Sana Değmezmiş” adlı parçası için küçük bir parantez açtı. “Belki sadece ‘Sana Değmezmiş’ için bir istisna olabilir. Orada bir ironi, bir gönderme var. Ama yine de tam anlamıyla biri için yazılmış bir şarkı diyemem.”
Bu açıklama, sanatçının kendi eserlerine ne kadar mesafeli ve objektif yaklaştığını da ortaya koyuyor. Şarkıların bir duygu ürünü olduğunu, ama o duygunun her zaman bir kişiye değil, bir döneme ait olabileceğini savunuyor.
duygular kayboldu, şarkılar başka şey anlatıyor
Aşkın Nur Yengi’nin bu sözleri, sadece bir nostalji değil, aslında günümüz müziğinin geldiği noktaya dair net bir eleştiri niteliği taşıyor. Günümüzde üretilen şarkıların, içerik olarak daha yüzeysel olduğunu düşünen sanatçı, “Duygular artık daha az hissediliyor. Müzik de bu yüzden eskisi kadar kalıcı değil” diyerek duygunun eksikliğine dikkat çekti.