İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Magazin Engin Gül, 37 yıllık birikimi 'Ben Geldim' ile kalplere taşıyor: Kaçırılmaması gereken 9 hikaye

Engin Gül, 37 yıllık birikimi 'Ben Geldim' ile kalplere taşıyor: Kaçırılmaması gereken 9 hikaye

Müziğe çocuk yaşlarda adım atan ve 37 yıllık sahne deneyimine sahip Engin Gül, kariyerinin birikimini “Ben Geldim” adlı ilk albümünde topladı. Ses sanatçısı, besteci ve piyanist kimliğiyle tanınan Gül, dinleyicilerini hem duygusal hem de toplumsal bir yolculuğa çıkarıyor.

MUHABİR: Eray Aksoy

Müzik sahnesine çocukluk yıllarında adım atan ve tam 37 yıldır aralıksız sanat hayatını sürdüren usta isim Engin Gül, kariyerinin olgun meyvesi niteliğindeki ilk stüdyo albümü “Ben Geldim” ile dinleyicilerinin karşısına çıktı. Yalnızca bir ses sanatçısı değil, aynı zamanda yetkin bir piyanist ve üretken bir besteci olarak tanınan Gül, bu albümle hem kişisel duygularını hem de toplumsal meselelere olan duyarlılığını müzikle harmanlıyor.

Sahnelerin Tozunu Yutmuş Bir Usta:

10 yaşında başlayan sahne serüveninde askerî tesislerden lüks otellere, sivil toplum örgütlerinin etkinliklerinden özel konserlere kadar geniş bir yelpazede performans sergileyen Engin Gül, edindiği zengin deneyimi bu albüme taşıyor. Sahne deneyiminin yanı sıra, bugüne dek 2 binin üzerinde özgün esere imza atarak bestecilik gücünü de kanıtlamış bir sanatçı. Gül’ün uzun yıllara yayılan bu üretkenliği, “Ben Geldim” albümünü sıradan bir ilk albüm olmaktan çıkarıp, adeta bir yaşam özetine dönüştürüyor.

Duygusal ve Toplumsal Dokunuşlar:

Bahar Plak etiketiyle müzikseverlerle buluşan albüm, dokuz ayrı hikayeyi barındıran eserlerden oluşuyor: “30 Dakika”, “Şakşakçı”, “Çan Çiçeği”, “Yeşilçam”, “Diyen O”, “Kıbrıs”, “Engel Tanımaz Engelli”, “Balaca” ve “Kandıramıyorum”. Tüm bu eserlerin söz ve müzikleri bizzat Engin Gül’e ait olması, albümün samimiyetini ve kişisel derinliğini artırıyor. Projenin müzik direktörlüğünü ise, müzik dünyasının duayen aranjörlerinden Suat Aydoğan üstlenerek albüme profesyonel ve güçlü bir sound kazandırdı.

Albümün dikkat çeken parçalarından biri olan “Yeşilçam”, özellikle nostaljik tınılarıyla dinleyiciyi geçmişe götürerek albümün duygusal tonunu belirliyor. Engin Gül, müziğe olan yaklaşımını, “Engin duygularla beslediğim eserlerimle gönüllerde iz bırakmak istiyorum” sözleriyle özetliyor ve bu yaklaşım, albümdeki her notaya nüfuz etmiş durumda. “Ben Geldim”, Engin Gül’ün yılların sabrını, sahne heyecanını ve birikmiş duygularını, dinleyicisine sunduğu içten bir müzikal armağan olarak müzik raflarındaki yerini aldı.