Oyunculuk dünyasında kendine özgü duruşu ve içsel yolculuğuyla dikkat çeken Gülin İyigün, yaz aylarını plajlarda değil, stüdyolarda ve yoga matlarında geçirdi. Nişantaşı City’s’de kameralara yansıyan İyigün, yoğun ama ruhunu besleyen bir dönemi geride bıraktığını anlattı.
Bir yandan set temposuna ayak uydururken, diğer yandan yoga eğitmenliği yaparak beden ve zihin dengesini korumaya çalışan oyuncu, kısa süreli atölyeler düzenleyerek öğrencileriyle buluştuğunu söyledi. Çocukluğundan beri Bodrum’daki evinde zaman geçirmeye alışkın olduğunu belirten İyigün, “Tatile doymuş biriyim. Güneşlenmeyi hiç sevmem ama denizi çok severim” sözleriyle klasik tatil anlayışına olan mesafesini ortaya koydu.
murat yıldırım iddialarına temkinli yaklaşım: “ben sadece işime odaklanırım”
Basında yer alan “Murat Yıldırım sette kasta müdahale etti” iddiaları, sektörün gündemine oturmuş durumda. Ancak Gülin İyigün, bu tartışmaya doğrudan dahil olmadan, olgun ve profesyonel bir duruş sergilemeyi tercih etti.
“Set benim için sadece bir iş yeri değil; nefes aldığım, yaşadığım bir alan. Bizim işimiz duygularla iç içe. Oyunculuk, mekanik bir süreç değil” diyen İyigün, sektörde bu tür söylentilerin her projede konuşulduğunu ancak kişisel deneyimlerinde bu tarz müdahalelere tanıklık etmediğini ifade etti.
Murat Yıldırım ile olan işbirliği sürecine de değinen İyigün, “rahat ve keyifli bir süreçti” diyerek söylentilere net bir yanıt verdi. “Ben kendi süreçlerime ve iş arkadaşlarımla olan iletişime odaklanırım” sözleriyle bireysel yaklaşıma vurgu yaptı.
sezgilerin gücü: “yapay zeka ne yaparsa yapsın duyguyu geçemez”
Son dönemde sinema ve televizyon sektöründe gündemde olan bir diğer konu da yapay zekanın oyunculuk üzerindeki etkisi. Konuya dair düşüncelerini net bir şekilde ortaya koyan Gülin İyigün, duygunun yerine teknolojinin geçemeyeceğinisavundu.
“Dünyada teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, hiçbir şey sezginin önüne geçemez. Oyunculuk sezgiyle yapılır; hissederek, anlayarak, yaşayarak” diyen İyigün, yapay zekânın insan dokunuşunu asla taklit edemeyeceğini vurguladı.
yoga felsefesi hayatının temeli olmuş
Yaklaşık 15 yıldır yoga yapan ve son 10 yıldır eğitmenlik de gerçekleştiren İyigün, set arkadaşlarının zaman zaman derslerine katılmak istediğini ancak kimseyi zorlamadığını belirtti. “Hazır olmayanı zorlamak, onun gelişimine zarar verir. Ben ilham vermeyi tercih ediyorum” sözleriyle, doğal gelişim sürecine duyduğu saygıyı ifade etti.
Yoga pratiğinin oyunculukla kurduğu dengeyi beslediğini belirten İyigün, sahnede ve sette kendini daha huzurlu, daha farkında hissettiğini dile getirdi. Özellikle nefes çalışmalarının sahne öncesi kaygıyı büyük ölçüde azalttığını vurguladı.
doğal bakımın yerini teknoloji alıyor mu?
Cilt bakım rutinine dair sorulara da yanıt veren başarılı oyuncu, bir dönem tamamen doğal ürünler kullandığını, ancak artık teknolojinin sunduğu çözümlerle bakımını desteklediğini ifade etti. “Doğal ürünlerle başladım ama zamanla teknolojik destekli bakımlara da açık hale geldim. Önemli olan, cildin neye ihtiyaç duyduğunu doğru analiz edebilmek” sözleriyle kişisel bakım anlayışını paylaştı.
İyigün'ün hem bedensel hem de ruhsal anlamda doğallık ve bilinçli farkındalık ekseninde yaşamını sürdürmesi, onu oyunculukta farklı bir noktaya taşıyor. Ruhunu dinleyen, bedeniyle barışık ve sezgileriyle yol alan bir oyuncu olarak, sektördeki yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor.
