Türk sinemasının usta isimlerinden Halil Ergün, Uzman Psikolog Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu Katarsisprogramına konuk oldu. Kırmızı koltukta hayatına dair bilinmeyenleri tüm içtenliğiyle anlatan 79 yaşındaki oyuncu, geçmişe yolculuk yaptı, sanata ve hayata dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Ergün, programın açılışında hayat felsefesini şu sözlerle paylaştı:
“En sert acıları yaşadığım anlarda bile yaşama sevincimi ertelemedim, hayatımda hiç pişmanlık yaşamadım.”
Kariyerinde büyük ses getiren Yaprak Dökümü dizisinden cezaevi yıllarına, Yeşilçam döneminden hayalindeki müzeye kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunan Ergün, seyircilerde derin izler bırakan söylemleriyle dikkat çekti.

Yaprak Dökümü’nün ardından sokakta yürüyemez hale geldiğini söyleyen Ergün, “İlk başta projeden çekinmiştim ama halk her yerinden bir parça buldu, iyi ki kabul etmişim” dedi.
İki kez cezaevine girdiğini anlatan usta oyuncu, 2,5 yıl süren mahkûmiyet dönemini şöyle özetledi:
“Hırsız değildik, pislik değildik. Biz Mustafa Kemal’in çocuklarıydık. Hiç siyasetçi olmadım ama hayat siyasettir.”
Sanat dünyasına dair eleştirilerini de saklamayan Halil Ergün, Yeşilçam dönemini özlemle andı:
“Ben Yeşilçamlıyım. Sanat kokusu artık yok. Sanatçılık başka bir şey, artist olmak başka bir şey.”
Ayrıca yaşamının bir müzeye dönüşmesini hayal ettiğini paylaşan Ergün, kişisel eşyalarının ve birikimlerinin yer alacağı bir kültür alanı oluşturmak istediğini söyledi.