Türkiye sinemasının kalbi bir kez daha Adana’da atıyor. Bu yıl 32.’si düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, sinema severleri nostaljik bir yolculuğa çıkaracak özel bir yapımla buluşturuyor. Yeşilçam’ın unutulmaz çocuk oyuncularının kendi sesleriyle hayat hikayelerini anlattığı “Çocuk Yıldızlar” belgeseli, 25 Eylül’de Adana Sinema Pinksalonunda izleyiciyle ilk kez buluşacak.
Parla Şenol, Nilgün Kasapbaşoğlu, Kahraman Kıral, Gülşah Alkoçlar ve Mine Çayıroğlu gibi bir döneme damga vurmuş isimlerin yer aldığı belgesel, yalnızca nostaljiye değil, aynı zamanda bir sistem eleştirisine de kapı aralıyor. Şöhretin cazibesinin ardında gizlenen kırılganlıklar, çocukluk yıllarında sahne ışıklarıyla tanışan bu isimlerin hayatında derin izler bırakmış durumda.
çocuk yaşta şöhretin bedeli: anlatılmamış hikayeler gün yüzüne çıkıyor
Yönetmen koltuğunda, 80’li yıllarda kendi de bir çocuk yıldız olan Burak Gülgen yer alıyor. Yapımcılığını ise oyuncu ve yönetmen Gökhan Mumcu üstleniyor. Belgesel, yalnızca bireysel hikâyelerden ibaret değil; uzman psikolog görüşleri, hukuki değerlendirmeler ve sektörel yorumlarla çocuk oyuncu olmanın psikolojik ve sosyal yönlerini de derinlemesine işliyor.
Oyuncular Sendikası’nın katkılarıyla hazırlanan bölümlerde, çocuk oyuncuların yasal hakları, set ortamında yaşadıkları zorluklar ve aile baskıları çarpıcı bir şekilde izleyiciye sunuluyor. Bu anlatılar, sinema sektörünün perde arkasındaki yapısal eksikliklere de dikkat çekiyor.

yeşilçam’ın çocuk yıldızları şimdi kendi hikayelerini anlatıyor
88 dakikalık belgesel, hem renkli hem de siyah beyaz formatlarda sunuluyor. Bu görsel tercihler, dönemler arası geçişi simgesel bir biçimde vurgularken, izleyiciyi geçmişin derinliklerine çekiyor. Belgeselin jenerik müziği Volkan Başaran’a, final şarkısı ise efsane grup Pentagram’a ait. Görsel diliyle olduğu kadar müziğiyle de duygusal yoğunluk taşıyan yapım, festivalin en dikkat çekici yapımları arasında gösteriliyor.
Orçun Bilgin’in kurgusuyla şekillenen filmde ayrıca Av. Dr. Aysel Gülle, sinema tarihçisi Burçak Evren, ve çeşitli akademisyenler de yer alıyor. Böylece sadece anılara değil, uzman analizlerine de yer verilerek çok katmanlı bir anlatı sağlanıyor.
çocuk oyuncuların gerçekleri: göz kamaştıran kariyerlerin ardındaki yalnızlık
Belgeselin merkezinde yalnızca şöhret değil, şöhretin gölgesinde kalan gerçeklikler var. Sahneye ilk adımlarını attıklarında henüz ilkokul çağında olan bu isimler, kamera önünde büyüdü. Ancak ne yazık ki çoğu, büyürken kendi çocukluğunu yaşayamadı. Kimisi setlerde uyudu, kimisi ailesinin geçimini sağlamak zorunda kaldı.
Belgesel bu nedenle sadece geçmişe bir bakış değil, aynı zamanda geleceğe bir uyarı niteliği taşıyor. Çocukların yetenekleri üzerinden şekillenen kariyer planlarının, onların ruhsal gelişimi üzerindeki etkisi gözler önüne seriliyor. “Şöhret sadece ışıklardan ibaret değil” mesajı, yapımın ana omurgasını oluşturuyor.