Güzellik endüstrisi bir kez daha dönüşüm yaşıyor. Bu kez dönüşüm, sıradan bir kampanya değil; müzikle, nostaljiyle ve özgürlük duygusuyla harmanlanmış bir güzellik bildirisiyle geliyor. Dünyaca ünlü kozmetik markası Maybelline New York, yeni global marka elçisi olarak sıra dışı bir ismi, Miley Cyrus’ı seçti. Ancak bu iş birliği yalnızca bir imaj değişikliğiyle sınırlı değil. Miley, markanın ikonik jingle’ı **“Maybe it’s Maybelline”**i yeniden yorumlayarak bir dönemin sesini bugüne taşıyor.
çocukluk hayali gerçek oldu: sahnelerden aynalara uzanan bir yolculuk
Miley Cyrus, çocukken aynanın karşısında Maybelline’in müziğini mırıldanan bir genç kızdı. Şimdi ise o müziği profesyonel olarak yeniden yorumlayan bir dünya yıldızı. Bu duygusal bağ, iş birliğini daha anlamlı ve güçlü kılıyor. Ünlü sanatçı, makyajla müziği birleştiren bu yeni dönemi, ifade özgürlüğü ve içsel gücün dışavurumu olarak tanımlıyor.
"Müzik benim için sahnede çıplak bir gerçekliktir. Makyaj ise bu gerçekliği renklendirmenin cesur bir yolu." diyerek, hem estetik hem de duygusal bir köprü kuruyor. Bu yaklaşım, Maybelline’in yıllardır temsil ettiği “kendi olma cesareti” mesajıyla mükemmel bir uyum içinde.
maybelline’in vizyonu değişiyor: güzellik artık daha kişisel, daha özgür
Markanın Global Genel Müdürü Sandrine Jolly, bu iş birliğini yalnızca stratejik bir hamle değil, aynı zamanda estetik bir devrim olarak yorumluyor. Ona göre Miley Cyrus, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda modern zamanların güzellik anlayışına yön veren bir figür:
“Miley’nin sanatı, özgüven ve yaratıcılıkla iç içe. Onun sesi, bizim sesimizle birleştiğinde, ortaya yalnızca bir reklam müziği değil; bir duygu, bir ruh hali çıkıyor.”
Maybelline artık yalnızca bir makyaj markası değil, duyguların ve kişisel hikâyelerin makyajla anlatıldığı bir mecra haline geliyor.
nostaljiye modern dokunuş: “maybe it’s maybelline” şimdi bambaşka bir ruha sahip
90’ların sonundan bu yana hafızalara kazınan “Maybe she’s born with it. Maybe it’s Maybelline.” sloganı, birçok jenerasyonun zihinlerinde yer etti. Ancak zaman değişti. Z kuşağı, artık markalardan sadece ürün değil, değer ve vizyon da bekliyor. Miley Cyrus’un yeniden seslendirdiği jingle, bu değişimi temsil ediyor. Daha samimi, daha içsel ve çok daha çağdaş bir tonla kaydedilen müzik, kullanıcıyı sadece dinlemeye değil, hissetmeye davet ediyor.
bir kampanyadan fazlası: yeni ürünler, yeni dönem, yeni bir ruh
İş birliği yalnızca bir şarkıyla sınırlı değil. Eylül 2025 itibarıyla başlatılan yeni dönem, dijital platformlardan mağaza içi deneyimlere kadar pek çok alanda yankı buluyor. Bu büyük kampanya, Miley Cyrus’un yüzü olduğu yeni bir ruj koleksiyonu ve ikonik Sky High maskara ile taçlandırılıyor. Her bir ürün, bu yeni vizyonun fiziksel bir temsili niteliğinde: cesur, etkileyici ve sınır tanımayan.
Maybelline’in bu dönemde ön plana çıkardığı mesaj net: Güzellik artık kalıplara sığmıyor. Her birey, kendi makyaj hikayesinin başrolü.
miley’den güçlü mesaj: “güzellik zaten içimizdeydi”
Kampanyanın en etkileyici yönlerinden biri, Miley Cyrus’un kendi sözleriyle özetlediği duygusal derinlik. “Bence bu kampanya, bize güzelliğin sınır tanımadığını, özgüvenin ise milyonlarca farklı biçimde hayat bulduğunu gösteriyor,” diyen sanatçı, güzelliğin dışsal değil, içsel bir enerji olduğunun altını çiziyor.
Bu sözler, markanın yalnızca dış görünüşe odaklanmadığını, aynı zamanda iç dünyaya da ayna tuttuğunu gösteriyor. Yeni dönem, yüzeysel değil, çok katmanlı bir güzellik anlayışının kapılarını aralıyor.