ABD’li ünlü aktör ve yönetmen Steve Buscemi, sinema kariyerinin yeni durağı olarak İstanbul’u seçti. “Rezervuar Köpekleri”, “Fargo” ve “Boardwalk Empire” gibi kült yapımlarla hafızalara kazınan sanatçı, yeni film projesinin hazırlıkları kapsamında şehre adım attı. Ancak bu kez objektifler sadece kariyerine değil, aynı zamanda İstanbul’un kalbine düşen bir hayranlık hikayesine odaklandı.
Buscemi, kendisi gibi sanatla iç içe bir yaşam süren sevgilisi Karen Ho ile birlikte Bosphorus’un en zarif butik otellerinden biri olan Vakko Hotel Sumahan’da konakladı. Boğaza sıfır konumuyla dikkat çeken otel, ünlü çiftin İstanbul’daki deneyimini adeta bir sinema sahnesine dönüştürdü. Onlara tahsis edilen 70 metrekarelik, özel bahçeli ve buhar banyolu ‘Alya’ suiti, sadece bir konaklama alanı değil; aynı zamanda huzurun ve lüksün birleştiği özel bir deneyim sundu.
Özel istekler, özel anlar: Buscemi için titizlikle hazırlanan detaylar
İstanbul’a gelmeden önce otelin tüm detayları titizlikle planlandı. Steve Buscemi’nin sağlık ve konforuna özel olarak antialerjik buhar temizliği yapılan odasına, aynı özenle hipoalerjenik yastıklar yerleştirildi. Hollywood’un alışkın olduğu konfor seviyesinin çok ötesinde sunulan bu ayrıcalıklar, çiftin İstanbul’daki ilk gününe damgasını vurdu.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Le Specialita’da yapılan boğaz manzaralı kahvaltı, çiftin İstanbul’la ilk bağ kurduğu anlardan biri oldu. Kahvelerini yudumlarken yüzlerine yansıyan huzur, sadece bir tatil memnuniyeti değil; aynı zamanda İstanbul’un taşıdığı kültürel derinliğe duyulan bir hayranlıktı.
Vakko Royal Bath ve boğaz turu: İstanbul’a bir saygı duruşu
İstanbul deneyimi, sadece konaklama ve kahvaltıyla sınırlı kalmadı. Steve Buscemi ve Karen Ho, otelin özel Türk hamamında Vakko Royal Bath terapisi ile günün yorgunluğunu attı. Geleneksel ritüellerle modern konforun birleştiği bu özel terapi, çiftin İstanbul deneyimini daha da anlamlı hale getirdi.
Ardından kendilerine özel olarak hazırlanan tekne ile yapılan boğaz turu, çiftin İstanbul’a duyduğu hayranlığı perçinledi. Osmanlı mimarisinin göz alıcı yalıları, şehrin tarih kokan dokusu ve Boğaz’ın benzersiz silueti, Buscemi’nin gözünde İstanbul’u yalnızca bir çekim mekanı değil; aynı zamanda bir ilham kaynağına dönüştürdü.
Çift, Vakko’nun misafirperverliğinden ve İstanbul’un büyüsünden son derece etkilendiklerini belirterek, ilerleyen dönemde şehirle olan bağlarını daha da güçlendireceklerini ifade etti.