Gastronomi, sanat ve vicdan... Bu üç kavram bir araya geldiğinde ortaya çıkan örnek yaşam hikâyesi, Sinan ve Çiğdem Çalışkanoğlu çiftinin kaleminden Foods Digitale Dergisi’nin sayfalarına yansıdı. Oyunculuğuyla tiyatro camiasında adından sıkça söz ettiren, son olarak “Pembe Pırlantalar” oyunuyla hem seyirci hem de jüri nezdinde büyük takdir toplayan Sinan Çalışkanoğlu, bu kez ezber bozan bir röportajla gündemde.
Ama bu röportajda gazeteci yok... Soruları bu kez hayat arkadaşı, doğa ve hayvan dostu kimliğiyle tanınan Çiğdem Çalışkanoğlu yöneltiyor. Sadece tiyatro değil; mutfak sanatlarına da gönül veren usta oyuncu, Hatay’ın köklü lezzetlerinden aldığı ilhamla yemek kültürüne dair duyarlılığını da ortaya koyuyor.
Sokaktan sahiplendikleri dostlarıyla kurdukları huzurlu yaşam, popülerlikten uzak ama değerleri yüksek bir hayat tarzının sessiz ama etkili örneği. Röportaj boyunca samimiyetin ve içtenliğin gücü, satır aralarında hissediliyor. Çalışkanoğlu çifti, sanatın toplum üzerindeki etkisini, mutfağın ise birleştirici ruhunu gözler önüne sererken, sokak hayvanlarına dair farkındalığı da gündeme taşıyor.
Tiyatrodan gelen disiplini mutfakta lezzete, günlük yaşamda ise vicdana dönüştüren bir adamın öyküsünü eşinin kaleminden okumak, her şeyin ötesinde ilham verici. Devletin son yıllarda hayvan hakları ve gastronomi turizmine verdiği önemin bireysel yaşam hikâyelerinde nasıl vücut bulduğunu görmek, Türkiye'nin kültürel kalkınmasının tabanını oluşturuyor.