İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Magazin Türkan Şoray 80 yaşında: Neden yıllardır kamera karşısında değil?

Türkan Şoray 80 yaşında: Neden yıllardır kamera karşısında değil?

Türkan Şoray 80 yaşında. Uzun süredir projelerde yer almıyor çünkü "hikâye yok" diyor. Sessizliğiyle bile sinemaya dair çok şey söylüyor.

MUHABİR: Eray Aksoy

Türk sinemasının yaşayan efsanesi Türkan Şoray, 80 yaşında. Onu sadece bir oyuncu olarak değil, bir dönemin duygularını şekillendiren yüz, bir ülkenin sinema hafızasında yer etmiş simge bir figür olarak hatırlıyoruz. Bugün, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ büyük bir sevgiyle anılan Şoray, uzun süredir hiçbir projede yer almıyor. Peki neden?

“Beni Heyecanlandıracak Senaryo Yok”

Türkan Şoray’ın kameradan uzak kalmasının arkasında ne yorgunluk var ne de kopuş. Asıl sebep, yıllar önce dile getirdiği yalın bir cümlede saklı: “Önüme beni heyecanlandıracak senaryolar gelmiyor.” Bu söz, Şoray’ın oyunculuğu sadece meslek olarak değil, bir tutku olarak gördüğünün kanıtı. Rol aldığı karakterlerle derin bağlar kuran, hikâyeleri yalnızca canlandırmakla kalmayıp yaşayan bir oyuncunun, özensiz senaryolarla ekrana dönmeyi reddetmesi şaşırtıcı değil.

Kamera Arkasındaki Sessizlik, İçten Gelen Samimiyet

Türkan Şoray için seyirciyle kurulan bağ, rolün ötesindeydi. Son katıldığı etkinlikte söylediği şu sözler bunu açıkça gösteriyor:

“Ben o acıyı yaşadığımda, seyirci de kalbinde onu hissediyordu.”

Bu cümle, oyunculuğunun temelini oluşturan duygusal samimiyeti özetliyor. Güzellik değil, içtenlikti onu sinemanın “Sultanı” yapan. O yüzden de ekranda olmadan bile izleyicisinin zihninde ve kalbinde yaşamaya devam ediyor.

Bir Yalnızlık Değil, Bir Tercih

Şoray, sadece sektördeki senaryo krizine değil, sinemaya dair derinleşen başka bir meseleyi de işaret ediyor: Oyuncuların yaşa ve güzelliğe endekslenmesi. “Neden filmlerde hep genç ve güzel kadın karakterler yazılıyor?” sorusunu yıllar önce sormuş, cevapsız kalınca da bir adım geri çekilmişti. Bu da onun sektöre dair yalnızca bir figür değil, bir fikir taşıyıcısı olduğunu gösteriyor.

İzleyiciye Sessiz Bir Çağrı

Usta oyuncu, yalnızca kendi üretim koşullarına değil, sinema sektörünün bugünkü hâline de dikkat çekiyor. Yüksek yapım maliyetlerine karşılık azalan seyirci ilgisine dair duyduğu endişeyi şöyle ifade ediyor:

“Sinemaya aşkla bağlı insanlar film yapmaya çalışıyor ama salonlar boş. İzleyici sahip çıkmalı.”

Bu, Şoray’ın sadece kendi dönemiyle değil, bugünün üreticileriyle de kurduğu vicdani bağın bir yansıması.

222 Film, 1 İmza: Sultan

Türkan Şoray yalnızca 222 filmde rol almış bir oyuncu değil; yüzüyle, sesiyle, varlığıyla bir dönemin sinemasına ruh veren kişi. Şimdi kamera karşısında olmasa da, sinemanın hafızasında en görünür yerde duruyor. 80 yaşında bir yıldız değil, bir sinema bilinci olarak parlamaya devam ediyor.